Derin Bir Tuhaflık

Bankacılık dışında medya grubu da bulunan Cem Uzan ve Dinç Bilgin'in "silahlanması", bireysel silahsızlanmaya karşı çalışmalar yürüten Umut Vakfı' nın genel koordinatörü Tanzer Gezer'e göre etik açıdan "sorunlu".

Gezer, "Gazeteciler ve 50 kişiden fazla işçi çalıştıran işyeri sahipleri, silah taşıma ruhsatı da alabiliyor. Bir kişinin silah bulundurması şirketinde çalışanlar ve yakınında bulunduğu herkes için tehdit unsurudur. Hiç kimsenin başkasının yaşam hakkını bu şekilde tehdit etme hakkı yok" diyor.

Gazeteci Ömer Madra "Bizatihi medya faaliyetiyle ilgilenenlerin silah külah meselesiyle uğraşmasını 'derin bir tuhaflık olarak' karşılıyorum. Gerçi diğer ticari faaliyetler açısından da silah bulundurmak ne kadar bağdaşır anlamıyorum. Ölüm ticareti olan bireysel silah satışının tamamen yasaklanması gerekiyor. Ruhsatları var diye bu silahların satışının savunulması başka bir garabet" sözleriyle görüşlerini açıklıyor.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Turgay Olcayto "Özel korumalı güvenlik siteleri artmışken, 1980'li yıllardan bu yana silah taşıma ve bulundurma özendirilirken, Uzan ve Bilginlerin bu kadar silahı olması kimseye çok şaşırtıcı gelmiyor" diye konuşuyor.

"Devlet, silah ruhsatından kazanç sağlıyor"

Umut Vakfı'ndan Gezer, Uzan ve Bilginlere ait silahların sunumunun yapılan haberlerde silahların "tanıtımı şeklinde" verilmesinin, silah bulundurmayı da özendirdiği görüşünde.

"Bilgin ve Uzan; kişileri koruma görevi Anayasa'ya göre güvenlik güçlerinde olmasına, bu kişilerin korumalarla gezmelerine ve statüleri nedeniyle birebir tehdit altında olmamalarına karşın çok sayıda silah sahibi olmuşlar. Yasalara göre 21 yaşını doldurmuş ve adli sicil kaydı olmayan herkes istediği sayıda silah alabilir, yani bir ordu gibi silahlanabilir."

Bireysel silah bulundurma ve taşıma ruhsatı almak için, psikolojik, nörolojik ve fiziki rahatsızlık bulunmadığına ilişkin bir rapor alınması gerekiyor.

Ancak alkol ve madde bağımlısı olmak silah ruhsatı almak için bir engel oluşturmuyor. Gezer şu örneği veriyor:

"İstanbul Bakırköy Devlet Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine silah ruhsatı almak isteğiyle psikiyatrik muayene için başvuran ve sonunda ruhsat alan 800 kişiden yüzde 33'ü alkol ve madde bağımlısı, yüzde 19.4'ü birden fazla silaha sahip ve yüzde 87.5'i tehdit, hırsızlık, soygun gibi olay yaşamadan silah ruhsatı için başvurmuş."

Gezer, Uzan ve Bilgin gibi zengin olmak isteyenlerin silah sahibi olması gerektiği gibi bir kanının yaygınlaştırıldığını, Uzan ve Bilginlerin ise güvenlik gerekçesiyle değil, statü sahibi olduklarını göstermek amacıyla bu kadar fazla silaha sahip olabileceklerini savunuyor.

"Devlet silah ruhsatı vermeyi tekelinde bulunduruyor ve buradan yılda 37 trilyon gelir elde ediyor. Bu, bireysel silahlanamaya karşı önlemler alınmamasının bir nedeni olabilir. Yurttaşların can güvenliğini korumak devletin sorumluluğundayken, herkes kolayca silah ruhsatı alabiliyor."(ÖG/YS)