Kürtlerin geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan ve Rumi takvime göre kutladıkları Serê Salê (yılbaşı) geleneğinde, Miladi takvime göre 13 Ocak yılın son günü kabul ediliyor. Geleneği yaşatmaya çalışan kadınlar, Mardin’in Derik ilçesine bağlı Yenice mezrasında o günlere dair anılarını anlattı.
57 yaşındaki Türkan Erol, eski dönemlerin coşkusunu şu sözlerle dile getirdi:
“Yılbaşında kızlarla evleri gezerdik, pirinç ve bulgur gibi tahıllar toplardık. Topladığımız gıdaları köydeki bir tepede pişirip birlikte yerdik. Akşam olduğunda çocuklar ve gençler ev ev gezer, pencereden yünle örülmüş çorapları sarkıtırlardı. Biz de bu çoraplara pişirdiğimiz nohutları ve çerezleri koyardık. Babam anneme, ‘Xecê, kalk bir çorap daha geldi, doldur’ derdi.
“Eskiden yılbaşını iple çekerdik. Şimdi de hazırlık yapıyoruz, çerezlerimizi ve tatlılarımızı hazırlıyoruz. Ancak o eski heyecan ve ritüeller artık yok. Günümüzde çocuklar evleri gezip para topluyor, biz de bu geleneği sürdürmeye çalışıyoruz ama eskisi gibi değil.”
53 yaşındaki Şirin Erol ise yeni yıl kutlamalarının diğer bir boyutunu anlattı:
“Eskiden iki erkek gelin ve damat olurdu. Gelinlik giydirilen ve ‘Kose’ adı verilen damat, tüm köyü gezdi. Biz de onları takip eder, evlerden yiyecek toplardık. O dönem nohut kumla kavrulurdu. İnsanlar, ellerinden geldiğince koyun, tavuk ya da horoz gibi şeyler verir, misafirlerini ağırlardı.
“Yeni yıl bereketi temsil ederdi. Anne ve babalarımız, yılbaşında katı yemekler yapılmaması gerektiğini söylerdi. Biz de sacda ‘Şıllıki’ adını verdiğimiz tatlıyı pişirirdik. Bu, hem hayvanların sağlıklı olması hem de yeni yılın bereket getirmesi için yapılırdı. Bu geleneği hâlâ sürdürmeye çalışıyorum. Her yıl başında nohut kavurur, gelenlere ikram ederim.”
Kürtlerin bu eski geleneklerine dair anılarını paylaşanlardan biri de Mardinli Kudret Temel, eskiden ‘Kırdık’ adını verdikleri geleneği şöyle anlattı:
“Bir erkeği gelin, diğerini damat yapar, köyleri gezerdik. Kadınlar nohut kavurur, çocuklar yünden çoraplarını pencereden sarkıtırdı. Biz de bu çoraplara nohut ve çerez doldururduk. Yılbaşında saç ekmeği ya da gözleme yapardık. Şimdi yılbaşı kutlamalarında eski geleneklerin çoğu kayboldu. Eskiden insanlar bir araya gelir, düğün havasında eğlenirdi. Yeni yıldan dileğim, barış, huzur ve o eski birlik ortamının geri gelmesi.”
(FT/Mİ)