Depremlerin ardından Suriye: “Çaresizlik ve yalnız bırakılmışlık hissi”

* Fotoğraf: Kasım Rammah / AA - İdlib / Suriye

Maraş merkezli depremler, Türkiye'nin 10 ilinin yanı sıra komşu ülke Suriye'de de 2 bin 800'den fazla yurttaşın ölümüne sebep oldu.

Türkiye'ye benzer bir şekilde, depremlerin Suriye'de neden bu kadar ölümcül olduğu ve gelen yardımların eksikliği medyada tartışılmaya devam ediyor.

Al Jazeera haber sitesinin aktardığına göre, ölü ve yaralı sayısının bu kadar yüksek olmasının başlıca sebebi altyapı.

Kuzey Suriye'nin İdlib kentindeki arama-kurtarma çalışmalarına katılan Hathi Hayati Gönüllü Grubu'ndan inşaat mühendisi Saria Bitar'a göre, "Suriye'deki binaların altyapısı, depremler, özellikle de güçlü depremler karşısında yeterince donanımlı değildi."

Bitar'a göre, Suriye'deki binalar, "doğal afetlerin gerçekleşme ihtimali göz önünde bulundurulmadan inşa edilmişti."

"İlk sebep, savaşta maruz kalınan saldırılar"

Bazı yapıların depremlerden kurtulduğunu, bunun sebebinin ise bu yapıları ilgili mühendislerin kontrol edip uluslararası standartlara uyup uymadığını analiz etmesi olduğunu kaydeden Bitar, özetle şöyle konuştu:

"İdlib ve Halep kırsallarındaki binaların hızla çökmesinin ilk sebebi, bu şehirlerin son 10 yıldır her türlü ağır silah ile maruz kaldığı şiddetli saldırılardı.

"Zamanında Esad rejiminin en kötü saldırılarına maruz kalmış olan Halep'in doğusunda yerle bir olan binaların altyapısı halihazırda zayıftı."

Bitar'a göre, kuzeybatı Suriye'deki binaların yıkılmasının bir sebebi de teknik ve mühendislik düzenlemelerinin olmamasıydı.

Örneğin, binaların temelinde yeterli sayıda metal çubuk yoktu ve binaların temellerinin güçlü olması için temeller yeterince derin kazılmamıştı.

"Durum feci"

Depremin Suriye'deki etkilerinin en çok hissedildiği bölgelerinden biri de Afrin yakınlarındaki Cinderes kasabası.

Evi yıkıldıktan sonra enkazdan kurtarılan Osama al-Yahya, deprem olduğu anda evinin hemen yıkıldığını söyledi: "Cinderes'teki kurtarma ekipleri bizi kurtarana kadar bir buçuk saat boyunca enkaz altında kaldık."

Al-Yahya'nın söylediğine göre, "Kurtarma ekipleri artık göçük altında kalan aileleri kurtaramıyor çünkü çökmüş binaları kaldırabilecek ekipman yok ve yıkılan binaların çoğu dört veya beş katlı binalar."

Al-Yahya, bölgede yaşananaları özetle şöyle anlattı:

"Durum feci. Yüzlerce kişi hala göçük altında ve onlara ne zaman ulaşacağımızı bilmiyoruz. Ben tek başıma aralarında akrabalarım ve arkadaşlarımın da olduğu 23 bedeni enkaz altından çıkarabildim."

"Tüm dünyaya çağrı yapıyoruz"

Suriye'de depremden etkilenen yurttaşların dile getirdiği bir diğer durum ise "çaresizlik ve uluslararası toplum tarafından yalnız bırakılmışlık hissi."

Cinderesli Abu Muhammed, bu durumu şöyle anlattı: "Bütün bir kasabadaki evlerin çatılarını tek başımıza kaldırmamız mantıklı değil. İki gündür kurtarma ekipleri ve biz aileleri enkaz altından kurtarmak için çalışıyoruz ve hiçbir uluslararası taraf yardım etmek için harekete geçmedi... Tüm dünyaya ailelerimizden geriye kim kaldıysa onları kurtarmak için çağrı yapıyoruz."

Al Jazeera'den Ali Haj Suleiman'a konuşan arama-kurtarma çalışanları da "uluslararası insani yardım eksikliğine" işaret etti.

Gönüllü doktor Obaida Rannoush, "dünyadan kurtarma ekipleri Türkiye'ye doğru yola çıkarken uluslararası toplumun Suriye'deki durum karşısında eylemsiz kalmasına" tepki gösterdi: "Uluslararası topluma, Arap ülkelerine ve BM'ye bize acilen yardım etme çağrısı yapıyorum."

Depremin üzerinden 60'tan fazla saat geçtiğini ve enkaz altında halen yüzlerce insanın olduğunu kaydeden Rannoush, ağır makinelere, insani ve tıbbi yardıma ihtiyaçları olduğunu aktardı:

"Herhangi türde bir yardım almadık... Burada sınır geçişinde durmuş insani yardım talebinde bulunuyoruz ki böylece enkaz altında kalan insanların bazılarını kurtarabilelim."

TIKLAYIN - Suriye'de ölü sayısı 2 bin 802'ye yükseldi

(SD)