Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke düzenledi.
Fezleke, Demirtaş'ın 12 Eylül Referandumu öncesindeki Midyat mitinginde "Habur'dan giriş yapıp da Midyat'ta kafese tıkılan barış güvercinlerine selamlarımızı gönderiyoruz" sözlerine dayandırılıyor.
Savcılık, Demirtaş'ın bu sözlerle "barış grubunu sahiplendiği"ni iddia ediyor.
Radikal gazetesinin haberine göre, Demirtaş'ın, "Biz demokratik özerkliği bu topraklarda hayata geçireceğiz. Türkiye demokratik özerklik ile yönetilecek. Bölge parlamentolarımız da olacak, meclislerimiz de olacak" sözlerinin de yer aldığı fezlekedeki iddialar şöyle:
"Abdullah Öcalan'ın çağrısı doğrultusunda örgütün Kandil kampından sekiz ve örgüt kontrolünde bulunan Mahmur kampından 22 kişi olmak üzere toplam 30 kişi olarak belirlediği sözde barış grubu 19 Ekim 2009 tarihinde Türkiye'ye Habur Sınır Kapısı'ndan giriş yaptı.
"Görünürde demokratik açılım sürecine katkı sunmak ve uzlaşmacı taraf olduğunu göstermeye çalışıp asıl amaçlarının PKK ve Öcalan'ın sorunun çözümüne muhatap alınmasını sağlayarak örgütün müzahir tabanı ve sempatizanları üzerindeki baskı ve kontrolünü sağlayıp belirleyici olmayı amaçlayan ve haklarında yürütülen soruşturma sonucu tutuklanan şahısları sahiplenici açıklaması ile Öcalan'ın Kürt halkı tarafından sürekli gündemde tutulması ve halk arasında etkin ve önemli bir role sahip olduğu kanaati oluşturmaya çalışmak, ayrıca Öcalan'ın talimatları ve PKK'yı destekleyen konuşmasının bütünü itibariyle üzerine atılı PKK propagandasını yapma suçunu işlediği anlaşılmış..."
23. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderilen 783 dokunulmazlık dosyasından 656'sına sahip olan BDP, 24. Dönemde de bu konuda birinci sırada. İlk altı aydaki 146 "dokunulmazlığın kaldırılması" dosyasından 97'si BDP'li vekiller hakkında.
Fırat Haber Ajansı'nın haberine göre, Demirtaş, dün (11 Aralık) akşam yaptığı konuşmada, "Onlar için biat etmeyen güç tehlikelidir. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kullanacak kredisi kalmamıştır. Bu yüzden bu kadar saldırganlaşmıştır. Sınırsız bir tutuklama furyası izlemesi, askeri olarak kimyasal silah kullanmasının nedeni, kredisinin bitmesinden kaynaklanan bu paniktir" dedi. (AS)