DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), 28 Şubat 2015'te İstanbul, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde, Abdullah Öcalan'ın önerdiği 10 başlıkta çözüm müzakereleri başlatmak üzere varılan mutabakatın 9. yıldönümünde, "Dolmabahçe Mutabakatı'nın çözüm iradesi ve perspektifine daha fazla ihtiyaç olduğu"nu dile getirdi.
DEM Parti MYK sosyal medya platformu X hesabından yayımladığı açıklamada "Dolmabahçe Mutabakatı['nın] çoklu krizlerden kurtulmanın reçetesi [olduğunu]" ileri sürdü.
Dolmabahçe Mutabakatı çoklu krizlerden kurtulmanın reçetesidir
— DEM Parti (@DEMGenelMerkezi) February 28, 2024
Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması:https://t.co/9xsUddPPkv
28 Şubat 2015'te Öcalan ile görüşmeleri yürüten HDP "İmralı Heyeti" ile hükümetin İstanbul, Dolmabahçe Başbakanlık ofisinde yaptığı görüşmenin ardından Kürt Sorunu'nda barışçı çözüme ulaşmak üzere PKK’nin silah bırakması ve 10 başlıkta müzakerelerin derinleştirilmesi konusunda mutabakata ulaşıldığı açıklanmıştı.
Görüşmede İçişleri Bakanı Efkan Ala, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ve HDP'li Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken yer almış, saat 11.00'de başlayan görüşme yaklaşık 45 dakika sürmüştü.
HDP heyetinden Sırrı Süreyya Önder'in okuduğu açıklamada "çözüm sürecinde tarihi bir karar sürecinin eşiğinde bulunulduğu" belirtilmiş, çatışmasızlık vurgusu yapılmış, "zaman zaman aksamalar ve kırılmalarla yürütülen diyalog süreci resmi, ciddi ve sorumlu bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır" denilmişti.
Önder "Süreçte gelinen aşamaya ilişkin Öcalan'ın temel belirlemesi de şudur" diyerek Öcalan'ın çağrısını da aktarmıştı:
"Bu 30 yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken, demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK'yi bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet, silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır."
Önder müzakerelerin üzerinde süreceği, "Hem gerçek bir demokrasinin hem de büyük barışımızın omurgasını teşkil edecek olan olgusal 10 başlığımız" olarak nitelediği 10 başlığı şöyle sıralamıştı:
Erdoğan Dolmbahçe'de varılan sonucu, memnuniyetle karşıladığını "Çağrılar güzel, sıra uygulamada." sözleriyle ifade etmiş ancak kısa süre sonra 22 Mart 2015'te "Dolmabahçe toplantısını doğru bulmadığını" açıklamıştı. Ardından 19 Nisan'da Erdoğan, "Geldiğimiz nokta ortada. Çok kayıplar verdik. 40 bini aşkın insanımız 35 yıldır terörün kurbanı oldu. Önce demokratik açılım dedik, milli birlik kardeşlik ve çözüm süreci dedik olmadı. Hepsi bir yana, çözüm sürecini de buzdolabına koyduk. Şimdi operasyonlar dönemi. Bu dönemde bu iş bitecek. Çünkü bu milletin huzuruna kimsenin kast etmeye hakkı yoktur. Sonuna kadar üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Askerimizle, polisimizle dayanışma içinde bu işi sürdüreceğiz. Bu işi başaramazsak yazıklar olsun. Bu işi başaracağız. Bu milletin huzuruna kimsenin kast etmeye hakkı yoktur, kimsenin bir şeyler elde etmeye de hakkı yoktur," diyerek müzakere dönemini kapatmıştı.
DEM Parti, "sürecin buzdolabına kaldırılması"nın dokuzuncu yılında yaptığı değerlendirmede "Dolmabahçe Mutabakatı’nın ret edilmesi[nin] demokratik siyaset hakkını ve demokratik çözümün kapılarını kapattı[ğını]" kaydetti: "Türkiye halkları bir kez daha şiddet sarmalıyla karşı karşıya kaldı. Mutabakatın ret edilmesiyle birlikte demokrasi, adalet, özgürlükler ve ekonomide çoklu krizler art arda gerçekleşmeye başladı." dedi.
DEM Parti, "Kürt sorunu başta olmak üzere demokrasi, adalet ve özgürlükler kapsamındaki sorunların çözümü için tarihsel bir fırsat" olarak nitelediği "Dolmabahçe Mutabakatı’nın çözüm iradesi ve perspektifine daha fazla ihtiyaç olduğu"nu dile getirdi.
"Türkiye halklarının çoklu krizlerden kurtulması ve ülkenin tarihsel sorunlarına çözüm bulunması için Dolmabahçe Mutabakatı’nı bugün de en güçlü ve kararlı şekilde savun[duklarını]" ifade eden DEM Parti MYK "Dolmabahçe Mutabakatı ekseninde bir çözümün gelişmesi için güçlü irade sahibi" olduklarını vurguladı ve "Kürt sorununun demokratik çözümünde Dolmabahçe ruhuna geri dönmenin, tüm siyasi öznelerin bu ruha katkı sağlamasının kaçınılmaz olduğunu" ileri sürdü.
DEM Parti, "Türkiye'nin içerisinde bulunduğu çoklu krizlerden çıkışın yolu[nun] tarihsel Kürt barışını cesaret ve kararlılıkla savunmaktan geç[tiğini]" vurguladı ve bu kapsamda "DEM Parti olarak her türlü darbeci anlayışa karşı oldu[klarını] ifade ederek "darbeleri kına[dıklarını]" ve "Kürt sorununun siyasi-demokratik çözümü için kesintisiz şekilde mücadele[lerine] devam edece[klerini]" duyurdu.
(AEK)