Fotoğraf: AA arşiv
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, seçim sonuçlarına dair açıklama yaptı. 28 Mayıs’taki ikinci tur Cumhurbaşkanı seçimine dair değerlendirmede bulunan Davutoğlu, seçimin eşit olmayan şartlarda yapıldığını söyledi.
Erdoğan'a oy veren seçmene de seslenen Davutoğlu, “Verdiğiniz oya saygım sonsuzdur. Ancak büyük bir çoğunluğunuzun ülkedeki bütün bu sorunların müsebbibi olan iktidara bu desteği iç huzuruyla vermediğinizi de biliyorum. İktidardaki güç yozlaşmasının ve yakıcı sorunların siz de farkındaydınız” dedi.
Erdoğan’a seslendi
Davutoğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklama özetle şöyle:
“Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum: Demokratik ülkelerde rastlanmayan yöntemlerle de olsa seçimi kazandınız ve kaybetmekten çok korktuğunuz iktidarınızı korudunuz. Muhalefet de milli iradeye saygısını ortaya koydu. Artık biraz olgunluk gösterin ve bu dışlayıcı aşağılayıcı dili terk edin. Millet bu kutuplaşmadan yorgun düştü, daha fazla yormayın. Madem seçimi kazandınız, ülkenin sorunlarına odaklanın.
“Ümitsizliğe ve tahriklere kapılmayın”
Millet İttifakına destek vermiş olan değerli vatandaşlarıma da sesleniyorum: Asla ümitsizliğe de olası tahriklere de kapılmayınız. Seçim neticeleri bir iktidar değişimine yol açmamışsa da toplumun yarısı statükoya karşı değişim talebini açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Sayın Erdoğan’ın dün geceki üslubu sizi yanıltmasın. Cumhur İttifakına destek verenlerin iktidarın uygulamalarını ve otoriter yolsuzluk düzenine dayalı statükoyu benimsediği düşüncesine kapılmayınız. Onların bu tercihi, oluşturulan korku ikliminin eseridir. Onlarla köprüleri atmayalım, yeni köprüler kuralım. Kutuplaşma tuzağını biz bozalım.
Altılı masa ve Millet İttifakı
Altılı Masa ve sonucunda oluşan Millet İttifakının siyasi tarihimiz içindeki önemine ilk günkü gibi inanıyorum. Biz sadece altı lider olarak bir araya gelmedik; birbirini tanıma şansı olmayan kitleleri de ortak bir demokratik toplum hedefinde buluşturduk.
Bu toplumsal barış projesi asla başarısız olmamıştır. Bu misyon yeni şartlara uyum sağlayacak şekilde yeniden değerlendirilmeli, bu çabalarla oluşan toplumsal zemin ise mutlaka korunmalıdır.
Ülkenin muhafazakâr, milliyetçi ve laik akımların gittikçe radikalleşen otoriter formlarına karşı özgürlükçü muhafazakarlığın, özgürlükçü milliyetçiliğin ve özgürlükçü laikliğin ortak bir zeminde ve gelecek vizyonunda buluşması son derece değerlidir.
“Aynı ideal ve özlemin peşindeler”
Bu misyonun gerektirdiği şekilde Erdoğan liderliğinde oluşan Cumhur ittifakı ve seçim yaklaşırken aralarına katılan yeni bileşenleri de dahil olmak üzere sergilenen otoriter yaklaşımların daima karşısında olacağız.
Aslında birbirine karşı imiş gibi görünen veya iktidar tarafından böyle gösterilen bu yüzde ellilik topluluklar aynı ideal ve özlemin peşindedirler: Bağımsız ve güçlü bir ülke, özgür ve demokratik bir toplum, insan onuruna yakışır bir hayat standardı.” (AS)