Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) bugün Hakkari ve Edirne’den Ankara’ya başlattığı “Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü”ne iktidar kanadı tepki gösterdi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, HDP’nin derdinin “hak, hürriyet, kimlik, din ve bunlar çerçevesinde haysiyet meselesi” olmadığını savunurken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise yürüyüşe CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılıp katılmayacağını merak ettiğini söyledi.
Çelik ve Bahçeli’nin açıklamaları özetle şöyle:
Çelik: Mesele hak, hürriyet olsa bizi takdir ederlerdi
“Bu tip yürüyüşlerin niye yapıldığı biliniyor. Barış, demokrasinin bu kadar istismar edildiği başka bir siyasi mekanizma görülmemiştir. Türkiye bu konudaki yasakları kaldırırken dil, kimlikle ilgili Kürt meselesiyle ilgili yasaklar kaldırılıp, mesafeler aşılırken bunlar kenardan seyrediyorlardı. Burada büyük bir manipülasyon söz konusudur. Kürt kimlikli vatandaşlarımız demokratikleşme, hukuk perspektifi içerisinde karşılanmıştır.
“PKK içinde Kürt gençlerini lejyoner yapmak isteyenler barış ve demokrasi kelimesini istismar ediyorlar.
“Biz Meclis'te konuşurken köy adlarının zorla değiştirilmesine karşı çıkarken bir CHP Grup Başkanvekili dedi ki, 'Bulgaristan'da da köy adları değiştiriliyor, egemen devletler değiştirir' dedi. Bizi tehdit eden kim varsa HDP onlarla işbirliği yapıyor. Askeri ve yargı vesayetini kışkırtanlar kimse onlarla işbirliği yapıyorlar. Türkiye bu hak ve özgürlükleri vermek için bedel ödemiştir. Cumhurbaşkanımız hak ve hürriyet düzeninin arkasında durmuştur.
“Bütün bunları bilmelerine rağmen o gün bunu engellemeye çalışanlarla bugün niye işbirliği yapıyorlar, mesele hak, hürriyet, kimlik, din ve bunlar çerçevesinde haysiyet meselesi değildir. Böyle olsaydı bizi takdir ederlerdi. Mesele PKK'nın ne dediği meselesidir onlar açısından."
Bahçeli: Kılıçdaroğlu yürüyüşe katılacak mı?
“Bugün itibariyle ülkemizin farklı noktalarından protesto yürüyüşü başlatan HDP’lilerin ve lekeli destekçilerinin ateşle oynadıkları, yangına körükle gittikleri çok açıktır.
“Bu terörist komplosunu ‘Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü’ adıyla maskeleme çabası ise boşuna bir gayret, bir başka ifadeyle hukuk ve ahlak dışı bir tezgâhtır.
“Yeni bir 6-7 Ekim hıyanetinin düşünü kuranlar, sokakların izbeliklerinden yeni bir Gezi karanlığı çıkarmayı düşünenler bilsinler ki acıklı durumlara düşeceklerdir.
“İç barış ve huzur ortamımızı sabote etmeye, milletimizin birlik ve dirliğini sarsıp sakatlamaya kalkışanlar layık oldukları muamelelere misliyle katlanmak durumunda kalacaklardır.
“Türkiye’ye terör taktikleriyle istikamet çizilemeyecek, muktedir iradesi tehditlerle çürütülemeyecektir. Yasa dışı yürüyüş ve gösterilerin sonu ve sonucu hiç kuşkusuz Türk adaletinin şaşmayan ve şaibe kaldırmayan hükmüyle muhataplıktır.
“(…) HDP-PKK-FETÖ’yle birlikte kaprisli ve nazlı ortakları darbecidir, suçludur, vatana ve millete karşı ihanet içindedir.
“Bizim merakımız, milletvekilliği düşen HDP’lilere haksızlık ve hukuksuzluk yapıldığını iddia eden CHP Genel Başkanı’nın da bulduğu ilk fırsatta terör yürüyüşüne katılıp katılmayacağı meselesidir.” (EKN)