Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa süreli rahatsızlık geçirdiği İstanbul, Ataşehir'deki Mimar Sinan Camii'nde çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Sağlık durumuyla ilgili soruyu şöyle yanıtladı: “Bugün özellikle şekere dayalı bir tansiyon dengesizliği geçirdik. Hamdolsun kısa sürede toparlandı. Şu anda iyi bir konumdayım. Programımıza saat 15.00'te Haliç Kongre Merkezi'nde parti tabanımızla yapacağımız bayramlaşma töreniyle devam edeceğiz.”
“Uluslararası hukuka aykırı bir süreç var”
Erdoğan, Suudi Arabistan’ın Katar merkezli Al-Jazeera televizyonunun ülkedeki ofisini kapatmasına tepki gösterdi, basın örgütlerine “ifade özgürlüğünü savunma” çağrısı yaptı:
“Bir taraftan kalkacağız diyeceğiz ki işte 'basın özgürlüğü.' Şimdi ben dünyadaki özellikle basın örgütlerine de sesleniyorum; siz neyi bekliyorsunuz, ne güne duruyorsunuz?
“Şu anda basın özgürlüğü elinden alınan uluslararası bir medya kuruluşunun bir defa faaliyeti engellenmek isteniyor. Buna karşı ne güne duruyorsunuz? Sesinizin çıkması lazım. Sesleri çıkmıyor.
“Tüm bunların yanında yine şu anda Katar, bir devlet olarak birçok yaptırımlarla karşı karşıya kaldı ve bu yaptırımlar noktasında da biz Katar'a karşı elimizden gelen desteği vermeye gayret ettik. Bundan sonra da vermeye gayret edeceğiz.
“Yine açıkça söylüyorum; uluslararası hukuka aykırı bir süreç var. Bu sürecin bir defa ortadan kaldırılması lazım. Bu tür yaptırımların kesinlikle yani devletler arası hukukta böyle bir şeyin yeri olamaz.
“Bu konularla ilgili olarak da şu anda Kuveyt'in ara buluculuğunu özellikle destekledik, destekliyoruz.
“Temennim odur ki Körfez'deki bu gelişmeleri Suudi Arabistan kendi büyüklüğüne yakışır şekilde çözsün ve temennim yine de odur ki bu bayram böyle geçmemeliydi.”
Türkiye’de basın özgürlüğü
BİA Medya Gözlem Raporuna göre, 2017'nin ilk üç ayında 118 gazeteci hapiste.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü öncesinde açıklanan, Ocak-Şubat-Mart 2017 dönemini kapsayan BİA Medya Gözlem Raporu’na göre, iktidar özel ve kamu medya organlarını 16 Nisan Referandumu öncesi eşitsiz yayına teşvik etti.
Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014’te Erdoğan’a yönelik eleştiri ve isnatlar için uygulanmaya başlanan “Cumhurbaşkanı’na hakaret” başlıklı TCK’nın 299. Maddesi, bu tarihten 31 Mart 2017’ye kadar, 19’u gazeteci 35 kişinin toplam 35 yıl, 12 gün hapse ve 62 bin 500 TL para cezasına mahkum edilmesine zemin oluşturdu.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından en az 156 medya kuruluşu kapatıldı, yaklaşık 2 bin 500 gazeteci ve medya çalışanı işini kaybetti. (AS)
TIKLAYIN - BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÜÇ AYI: DURUM HAKİKATEN FECİ
(AS)