Cinayet ne Münferit ne Pelitliyle Sınırlı

Yaklaşık iki ay önce öldürülen gazeteci Hrant Dink'in avukatları Bahri Belen ve Fethiye Çetin, cinayeti soruşturan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdikleri dilekçede, cinayet zanlılarıyla ilgili İstanbul dışında yürütülen soruşturma dosyalarının cinayet dosyasıyla birleştirilmesini talep ettiler.

Savcılığa dilekçelerini sunduktan sonra İstanbul Adliyesi önünde gazetecilere açıklama yapan avukatlar, cinayetinin arkasında Türkiye'nin demokratik düzenini değiştirmeyi amaçlayan bir terör örgütü bulunduğunu ve bu örgütün de Pelitli'yle sınırlı olmadığını söylediler.

"İhmali olan kamu görevlilerine soruşturma açılsın"

Avukatlar, bugün (15 Mart) sundukları dilekçeyle, görevi ihmal, görevi kötüye kullanma veya suçu örtmekten haklarında soruşturma açılmamış kamu görevlileri hakkında Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 250. maddeleri kapsamında soruşturma başlatılmasını talep ettiler.

Dilekçede, Trabzon Emniyeti'nin İstanbul Emniyeti'ne bilgi verdiği halde gerekli önlemlerin alınmadığını belirtti.

Avukatlar, medyadaki haberlerden hareketle, 2004 Ekim'inde Trabzon'daki Mc Donald's işletmesinin bombalanması, Santa Maria Kilisesi'nde "boynunda haç olan bir kişinin keser sapıyla" dövülmesi, Santa Maria Kilisesi rahibi Santoro'nun öldürülmesi gibi olayların örgütsel faaliyeti ortaya koyduğunu belirttiler.

"Cinayet münferit değil"

Avukatlar, dilekçelerinde, "Cinayetin münferit bir olay olmadığının ve Trabzon dışında da şeriklerinin bulunduğunun kanıtlarından bir diğeri de, 4 Mart 2007 tarihinde maktul Hrant Dink için Meryem Ana Kilisesi'nde yapılan anma töreninden sonra mabede girilip ateş edilmesi olayıdır" dediler.

Gazeteci Hrant Dink, 19 Ocak'ta yayın yönetmenliğini yaptığı Agos gazetesinin önünde öldürülmüştü. Cinayetten sonra O.S. adında 17 yaşındaki bir genç tetikçi olduğu iddiasıyla yakalanırken, halen devam eden soruşturma kapsamında şimdiye kadar çoğu Trabzon'da ikamet eden 11 kişi tutuklandı. (EÖ/TK)