Şikayet ile Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün Türk Ceza Yasası'nın (TCK) 312. maddesinden yargılanması istendi.
Dernekten yapılan açıklamada, soruşturma devam ederken Genelkurmay Başkanlığı'nın 22 Mart'ta yaptığı "Anayasal Vatandaşlık ilkesini ihlal eder şekilde doğrudan Türk Etnik kimliğine yönelik 'Büyük Türk Milleti' diye başlayan" basın açıklamasının birçok ilde yaşanan saldırılara yol açtığı dile getirildi.
"Açıklamadan sonra saldırılar geldi"
20 Mart'ta Mersin'de 2911 sayılı yasaya muhalefet kapsamında değerlendirilebilecek bir eylemin düzenlendiğini hatırlatan ÇHD'ye bağlı hukukçular, gösteri sonrasında 2983 sayılı Türk Bayrağı Kanunu ve tüzüğüne aykırı davranışlar yaşandığını, yürütülen soruşturma sonunda 1987 doğumlu E.B., 1993 doğumlu M.A., 1989 doğumlu S.T., 1992 doğumlu F.B., 1993 doğumlu C.S. ve 1991 doğumlu V.S. gözaltına alındıkları, 24 Mart'ta Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklandıkları belirtildi.
Açıklamaların ardından, DEHAP Üsküdar İlçe Başkanlığı'nın basılarak içeridekilerin tehdit edildiği, Mersin'de MHP ve Ülkü Ocakları'nın düzenledikleri gösteride Tevfik Sırrı Gür Lisesini basma girişiminde bulunduğu, okulu ablukaya aldıkları, Diyarbakır'da Atatürkçü Düşünce Derneği ve Yurt-Sav Derneği'nin düzenlediği gösteride "Kahrolsun DEHAP", "DEHAP şaşırma, sabrımızı taşırma" sloganları atıldığı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan göçle gelen kişilerin ev ve işyerlerine saldırılarda bulunulduğu, DEHAP'ın Eskişehir ve Isparta İl binalarının saldırıya uğradığı, binaların camlarına "Ya susturacağız ya kan kusturacağız" yazılması gibi çok sayıda yaşandığı belirtildi.
Hukukçular, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma ve hak arama özgürlüğünü düzenleyen 6. maddesi ile etkin başvuruyu düzenleyen 13. maddesi ve ayrımcılık yasağını düzenleyen 14. maddesi dikkate alınarak Özkök'ün yargılanmasını istediler.(EÖ/EÜ)