Diğer yandan Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişiminden Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Liman, Tersane, Gemi Yapım-Onarım İşçileri Sendikası (LİMTER İŞ) ve Greenpeace Hollanda Çevre Bakanlığı'na dava açtı.
Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi Sözcüsü Av. Arif Ali Cangı, Basel Sözleşmesi'ne taraf ülke devletlerinin ve yurttaşlarının da Otapan'ın Hollanda'ya geri götürülmesi için Hollanda Hükümetine baskı yapmaları çağrısında bulundu.
Hollanda Çevre Bakanı Ankara'da
Beyan ettikleri gibi "1 ton" değil, 54 ton asbest olduğu ortaya çıkan Otapan Gemisi için geçen günlerde özür dileyen Hollanda Çevre Bakanı Van Geel, bunun bir hata olduğunu ve geminin eski sahibinin kendilerini yanılttığını bildirmişti.
Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi bugün (28 Ağustos) yaptığı yazılı açıklamayla dün Hollanda'da Küresel Gemi Sökümü Platformu tarafından ortaya çıkarılan belgelerde "geminin içerdiği asbest miktarının Hollanda Çevre Bakanlığı'nca daha önceden de bilindiği" anlaşıldığı bilgisini verdi.
Bunun yanında gemide, gemi yükü sayılabilecek, sülfür çöküntüsü bulunduğu ve bu atıkların daha önceden temizlenmediği, Hollanda Çevre Bakanlığı için gemi hakkında rapor hazırlayan Search firması tarafından belgelendi.
Çevrcilerden Hollanda'ya karşı dava
Tehlikeli Gemisökümü Platformu'nu temsilen DİSK, LİMTER İŞ Sendikası ve Aliağa'da oturan iki kişi ile Greenpeace; Hollanda Yüksek Mahkemesinde, Otapan için verilen ihracat izninin iptali için geçtiğimiz cuma günü, Hollanda Çevre Bakanlığına karşı dava açtı.
Van Geel'in, Türkiye ve Hollanda kamuoyundaki baskıya rağmen halen Otapan gemisine ilişkin sorumluluğu üstlenip gemiyi Hollanda'ya geri çağırmakta isteksiz olduğunu belirten Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi Sözcüsü Av. Cangı, "Bütün gelişmelere rağmen bugün Otapan konusunda pazarlık yapmak için Türkiye'ye gelecek olan Hollandalı Bakanı, Türkiye kamuoyuna saygısız ve çevre konusundaki kayıtsız tavrından dolayı kınıyoruz." dedi.
Cangı, "Gerçeğe aykırı bildirimle Türkiye'ye ithal izni verilen Otapan Gemisi'nin Holanda'ya geri gönderilmemesi, bunun yerine yeni girişimlerle başka çözümler bulunmaya çalışılması, "Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Taşınımının ve Bertaraf Edilmesinin Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesi"nin yok sayılması anlamına gelmektedir" dedi.
Otapan'ın Hollanda'ya geri gönderilmemesi halinde, Basel Sözleşmesi'nin tehlikeli atıkların sınır ötesi taşınımında imzacı ülkelere yüklediği yükümlülüklerin hiç bir ciddiyeti kalmayacağını söyleyen Cangı, bu nedenle, Otapan konusunun, yalnızca Türkiye ve Hollanda'yı ilgilendiren bir konu olmadığını ve Basel Sözleşmesine taraf olan ülkeleri de yakından ilgilendirdiğini ifade etti.
"Basel Sözleşmesi'ne taraf ülke devletlerinin ve yurttaşlarının da Otapan'ın Hollanda'ya geri götürülmesi için Hollanda Hükümetine baskı yapmaları çağrısında bulunuyoruz."
Van Geel'in vaatleri kandırmasın
"Van Geel'in Türkiye'yi bilerek yanılttığı anlaşıldığına göre, bu durumda Hollanda'nın Otapan'ı geri çağırmaktan başka yolu kalmadı" diyen Küresel Gemi Sökümü Platformu Sözcüsü Derk Byvanck, "Bakanının bunun dışında teklif edeceği her şeyin Türkiye'yi aşağılar nitelikte olduğunu" söyledi.
Küresel Gemi Şökümü Platformu ve Türkiye Tehlikeli Gemi Şökümünü Önleme Girişimi, ortak açıklamalarında, Osman Pepe'nin şimdiye kadarki kararlı tavrını sürdürmesi ve Hollandalı meslektaşının kulağa hoş gelebilecek vaatlerine kanmaması gerektiğini anlattı.
Van Geel'in salı günü de Hollanda Parlamentosunda, Otapan konulu oturumda vekillerin sorularını yanıtlaması bekleniyor. (EZÖ/KÖ)