Çevre Mühendisleri: AKP Yola Devam Etme!
ÇMO,neoliberal ekonomi politikalarının çevreyi, insanların özellikle de yoksulların sosyal haklarıyla birlikte yok ettiğine dikkat çekiyor ve çevre hakkının özünde bir demokrasi sorunu olduğunu vurguluyor.
ÇMO: AKP sınıfta kaldı
Değerlendirmesinde AKP'nin sınıfta kaldığını söyleyen ÇMO'nun dikkat çektiği noktalardan bazıları şöyle:
* AKP'nin hükümet programında kısmen belirttiği ve hedef olarak öngördüğü daha sağlıklı bir çevre, ham bir hayal olarak kaldı. AKP; kentsel sorunlar başta olmak üzere, barınma ve konut hakkı, katı atık, içme suyu, kanalizasyon gibi altyapı sorunlarına, Dünya Bankası'nın direktifleri ile "çözüm" bulmayı tercih etti.
* Sağlıklı ve dengeli çevrede yaşam hakkı herkes için, özellikle yoksul kesimler için sağlanamadı; "kullanan-kirleten öder" yaklaşımı Tuzla Tehlikeli Atık Variller örneğinde olduğu gibi "paran varsa istediğin kadar kirletirsin/paran kadar kirlet" yaklaşımıyla uygulamasını buldu.
* Kamu arazileri yerli ya da yabancı sermayenin hizmetine sunulmuş, kıyılarımız, ormanlarımız, tarım arazilerimiz turizmciler, golfçüler, müteahhitler için cennete, doğal yaşam ve insanlar için ise cehenneme dönüştü.
* Yasa ya da yönetmelik değişikliği yoluyla tarım arazileri, ormanlar, kıyılar, doğal, tarihi ve kültürel varlıklar yağma ve talana açıldı.
* Termik santraller çevre ve halk sağlığını hiçe sayarak çalıştırıldı; nükleer santral yapımı yönündeki çabalar sürdürüldü.
* AKP bildirgesinde yer verilen "katılımcılık" ilkesi iktidarları döneminde hiç hayat bulmadı. Örneğin Çevresel Etki Değerlendirmesi'nde (ÇED) halkın katılımı toplantıları çoğunlukla halka kapalı, göstermelik toplantılar olmuş, yasa ve yönetmelik hazırlıklarında meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve demokratik kitle örgütlerinin görüşleri ya hiç sorulmamış ya da dikkate alınmadı.
* Bakanlıkların sayısını azaltmak gerekçesiyle AKP, Çevre politikası oluşturma ve çevre yönetimini sağlamakla sorumlu kılınmış, güçlendirilmesi ve geliştirilmesi gereken en önemli bakanlıklardan biri olan Çevre Bakanlığı'nı Orman Bakanlığı'yla birleştirdi. Çevre ve Orman Bakanlığı bugün politika üretme ve uygulama kapasitesi, kurumlar arası işbirliği, çalışma verimliliği, bütçe, uzman ve yeterli kadro, ekipman donanımı açısından etkin bir çevre yönetimi oluşturmaktan son derece uzak. (TK)
* ÇMO'nun incelemesinin tam metnini okumak için tıklayın.