*Fotoğraflar: AA (Arşiv).
CNN Türk'te katıldığı bir programda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçen hafta yaşanan büyük diplomatik krize dair açıklamalar da yaptı.
10 büyükelçinin iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala'nın AİHM kararına istinaden serbest bırakılması çağrısında bulunan mektubu üzerine elçiler Dışişleri'ne çağrılmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu elçileri "persona non grata" ilan edilmeleri emri verdiğini söylemişti.
Çavuşoğlu, bildiriyle ilgili bir iddiada bulunarak "Bunun nasıl geliştiğini öğrendik. Genç diplomatlar... Güya insan hakları savunucuları diye bir genç diplomatlar grubu varmış" dedi.
"Tabii büyükelçiler onay vermese olmaz ama bu genç diplomatların başlattığı süreçte bu hadsiz açıklamayı yaptılar" şeklinde konuşan Çavuşoğlu, "Özellikle ABD Büyükelçisi'nin Washington'dan ve ABD Dışişleri Bakanlığından da onay aldığını biliyoruz" diye de ekledi.
"Bazı Nordic ülkelerinin buna önayak olduğunu öğrendik net bir şekilde" şeklinde konuşan Çavuşoğlu, "Soros'un adamı" olarak tanımladığı Kavala'ya 10 ülke tarafından verilen desteği kastederek "Bunlar için Türkiye'ye düşman kimse, içeride ve dışarıda onu desteklerler, onu savunurlar" iddiasında bulundu.
TIKLAYIN - Büyükelçi gerilimi: Biz şimdi ne yaşadık?
Çavuşoğlu, ortak bildirinin yayımlanmasının ardından Ankara'nın atmaya hazırlandığı adımlarlarla ilgili de şunları söyledi:
Çavuşoğlu, Dicle Canova'nın "Yani bu prosedür mü işletilecekti?" yönündeki sorusunu "Elbette işletilecekti. Her şeyden önce bu Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı. İkincisi ülke ve milletin kabul edemeyeceği bir davranışta bulundular" diye yanıtladı.
Erdoğan'ın Eskişehir'deki açıklamasının ardından "bir panik havası başladığını" ve büyükelçilerin birbirlerini suçlamaya başladığı bilgisini edindiklerini söyleyen Çavuşoğlu, şöyle ekledi:
"Bu açıklamayı yapanlar nasıl geri dönebiliriz, bunu nasıl düzeltebiliriz arayışlarına girdiler. Bilgiler de akmaya başladı tabii. Kimisi de yardımcısını suçluyor. Öğrendiğimiz kadarıyla bu açıklamadan sonra bavullarını toplamaya başlayanlar da olmuş."
Dışişleri Bakanlığı olarak gerekli tedbirleri bundan sonra da alacağız" diyen Çavuşoğlu, bu önlemlerin ne olduğu konusunda bilgi vermedi, "Onları önümüzdeki gunlerde açıklarız" dedi.
Glasgow'daki iklim zirvesinde gerçekleşmesi beklenen Erdoğan-Biden görüşmesindeki en önemli gündem maddesi olan F-35 savaş uçaklarıyla ilgili olarak da konuşan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın aldığı için ABD tarafından F-35 programından çıkarıldığı krizin aşılması için Ankara'nın şu seçenekleri kabul edebileceğini söyledi:
"Türkiye'nin ya F-35 programına geri dönmesi lazım. Bunun şu anda mümkün olmadığını biliyoruz ama olasılıkları söylüyorum. İkincisi, Türkiye'nin parasını ödediği F-35'leri Amerika'nın Türkiye'ye vermesi lazım. Bu da olmayacaksa ödediğimiz paranın Türkiye'ye geri verilmesi lazım ya da başka ürünlerle mahsuplaşması lazım."
"Mahsuplaşılabilecek ürünler" arasında F-16'ların olduğunu belirten ancak parası ödenen F-35'lerin Türkiye'ye teslimi için de görüşmeye devam edeceklerini vurgulayan Çavuşoğlu, ABD'nin bu savaş uçaklarını temin etmemesi durumunda Rusya'dan Su-35 ya da Su-57 satın alabileceklerini söyledi.
Çavuşoğlu, "Eğer ABD satmak istemezse, bu sorunları çözmek istemesezse ya da Kongre engellerse, Savunma Sanayii Başkanımız İsmail Bey'in de dediği gibi Su-35, Su-57 dâhil diğer seçenekler devreye girer. Biz kendi ihtiyacımızı üretinceye kadar ihtiyaçlarımızı farklı kaynaklardan sağlarız" dedi.
Rusya geçtiğimiz aylarda teklif gelmesi hâlinde Türkiye'ye Su-35 ve Su-57 savaş uçakları satmaya hazır olduğunu duyurmuştu.
(PT)