Araştırma, Türkiye'de ücretli çalışanların en yoğun olduğu İstanbul'daki 13 işkolunda çalışan 900 ücretli çalışanla, anket tekniği kullanılarak gerçekleştirildi.
Ortak nokta: Türkiye'nin AB'ye alınacağına olan inançsızlık
Araştırmanın ön raporunu hazırlayan Yrd.Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu ve Rana Çetin, "İster işini, ücretini kaybetme endişesi ile olsun, isterse ülkenin bölüneceği gibi milliyetçi bir bakış açısıyla olsun, AB üyeliğine karşı olanlarla AB üyeliğini destekleyenlerin çok büyük ölçüde ortaklaştıkları nokta, Türkiye'nin AB'ye alınacağına olan inançsızlıktır" diyor.
Araştırmadaki kimi bulgular şöyle:
* Türkiye'nin AB üyeliğine olumlu bakanların en önemli gerekçeleri, demokrasi ve insan hakları (yüzde 92,5) ile sosyal hakların (yüzde 92) gelişmesine yönelik beklentiler. Bunu ekonomik gelişme (yüzde 80,3) ve sendikal hakların gelişmesine (yüzde 75,7) yönelik beklentiler izliyor. İşsizlik sorunun çözülmesi (yüzde 63,5) ve yoksulluğun azalması (yüzde 59,8) konularındaki beklentiler daha düşük düzeyde kalıyor.
* AB üyeliğine karşı olanların öncelikli gerekçesi, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi olarak dışa bağımlılığının artacak olmasına yönelik endişeler (yüzde 88,6). Bunu, tarımın olumsuz olarak etkileneceğine yönelik endişeler izliyor (yüzde 80). Daha sonra, yüzde 73,8 ile Kıbrıs'ın kaybedilmesi, yüzde 71,6 ile ekonominin daha kötüye gitmesi, yüzde 61,1 ile sanayinin olumsuz etkilenmesine yönelik endişeler ortaya konuyor. AB üyeliğinin ülkeyi böleceğine yönelik bir endişe ise yüzde 60,3 ile son sırada yer almaktadır.
* Türkiye'nin AB üyeliğinin kendilerini olumlu yönde etkileyeceğini düşünenlerin oranı yüzde 38,5, AB üyeliğinden olumsuz etkileneceği düşünenlerin oranı ise yüzde 24.3. Yüzde 24.6 ise üyeliğin kendilerini olumlu ya da olumsuz etkilemesini beklemiyor.
* AB üyeliğinden olumlu etkileneceğini düşünenlerin en önemli gerekçesi, sosyal hakların iyileşmesi (yüzde 93,1) ve siyasal anlamda örgütlenme hakkının daha rahat kullanılacağına yönelik beklentiler (yüzde 81,9). Bunu, sendikalaşma ve sendikal faaliyetlere katılma hakkının daha özgürce kullanılabilmesine yönelik beklentiler izliyor (yüzde 72). Çalışanların, üyelik ile birlikte ekonomik durumlarının iyileşeceğine yönelik beklentileri, demokrasi ve sosyal haklara ilişkin beklentilerin oldukça gerisinde kalıyor (yüzde 65,1). Öte yandan AB ülkelerinin Türkiye'nin üyeliği konusundaki temel çekincelerinden olan, serbest dolaşım hakkının kazanılmasıyla birlikte Türkiye'den işgücünün yoğun biçimde bu ülkelere gideceğine yönelik genel yargının aksine, bu yöndeki beklentiler yüzde 57,6 ile en alt sırada yer almıştır.
* AB üyeliğinin kendisini olumsuz yönde etkileyeceğini düşünenlerin en önemli kaygısı, işini kaybetmek (yüzde 80,4). Bunu ücretin düşmesi (yüzde 69,4) ve sosyal hakların kaybedilmesi (yüzde 66,7) izliyor.
* Türkiye'nin AB'ye tam üye olarak alınacağına inanların oranı sadece yüzde 23,9. Yüzde 63,2 ise Türkiye'nin tam üye olarak alınacağına inanmıyor. Bu konuda bilgi sahibi olmadığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 12,9'dur. AB üyeliğine olumlu bakanların yüzde 45'i dahi, AB üyeliğinin gerçekleşeceğine inanmıyor.Yüzde 13,7 ise olumlu bakmasına karşın AB üyeliğinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda fikir yürütmüyor. AB üyeliğine olumsuz bakanların ise yüzde 85,1 gibi büyük bir bölümü üyeliğin gerçekleşmeyeceğini düşünüyor. AB üyeliği konusunda kararsız olanlar içerisinde ise yüzde 56,9 üyeliğin gerçekleşmeyeceği görüşünde.
* AB konusunda düşüncelerini etkileyen en önemli kaynak gazete ve televizyonlar (yüzde 60,9). Bunu hükümetin AB konusundaki açıklamaları izliyor (yüzde 11,6). Üye olunan ya da yakınlık duyulan siyasi partilerden etkilenenlerin oranı ise yüzde 10,6. Görüşme yapılan çalışanların yüzde 68,3'ünün sendikalı olmasına karşın, AB konusundaki düşüncelerinde sendikaların eğitim ve yayınlarından etkilendiğini söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 6,6.
* Ücretli çalışanların yüzde 39,5'i geleceğin bugünden daha kötü olacağını düşünüyor. Buna karşılık, geleceğe daha iyimser bakanların oranı yüzde 35,8. Yüzde 24,7 ise geleceğin bugünden farklı olmayacağını düşünüyor. Kadınlar erkeklere göre, orta yaş ve üzerindekiler gençlere göre, sigortalı çalışanlar ise sigortasızlara göre, geleceğe kötümser bakmaktadır.
* Türkiye'nin AB'ye üye olabileceğine yönelik inanış ile geleceğe yönelik beklentiler arasında önemli bir bağlantı olduğu ortaya çıkıyor: AB'ye üye olunacağına inanların yüzde 63.3'ü geleceğe de iyimser bakıyor. Oysa, Türkiye'nin AB'ye alınmayacağını düşünenler içerisinde geleceğe iyimser bakanların oranı sadece yüzde 24.6. (TK)