Buna Literatürde Faşizm Deniyor

"Asıl amaç, Kuzey Irak'ta PKK'yi etkisizleştirmek ona darbe vurmak değil, ülke yönetimini ele almak, tasavvur edilen politikaları adım adım uygulamaktır." Tarık Ziya Ekinci , Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Kuzey Irak'a operasyon konusundaki ısrarını böyle yorumluyor.

Bu dördüncü...

Büyükanıt daha önce 12 Nisan'daki basın toplantısında Kuzey Irak'a girmekten söz etmiş, Genelkurmay'ın internet sitesinden yayımlanan 27 Nisan e-muhtırasında ve 6 Haziran'da yine siteden yapılan açıklamada Kuzey Irak'a operasyon için ordunun siyasi direktif beklediği açıklanmıştı.

"İşbirlikçiler..."

Büyükanıt, dün Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Merkez Komutanlığı'nda yeni "terörle mücadele" önlemleri arasında, Kuzey Irak'a askeri operasyon gerekli dedi. Yararını da şöyle açıkladı: "Girip PKK'yı bitiririz diyemezsiniz ama darbe vurursunuz..."

Büyükanıt, "Her bir teröristin dağda kalmak için 10 işbirlikçiye gereksinim duyduğunu" da açıkladı. Bölge halkı içinden muhtar, öğretmen, imam gibi "işbirlikçi"ler çıktığını ileri sürdü. "Asıl mücadele bu kişileri bertaraf etmekten geçiyor" diyerek toplumsal önlemler istedi.

Güneydoğuyu yakından tanıyan, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Diyarbakır eski milletvekili, Tarık Ziya Ekinci, Büyükanıt'ın Kuzey Irak ısrarını bianet'e değerlendirdi.

"Oraya onlarca kez girildi. Hiç bu kadar açıkça kamuoyu önünde ısrar edilmedi", diyen Ekinci, Büyükanıt'ın seçimlerden önce askeri operasyon ısrarını Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) yeniden iktidara gelme olasılığının önünü kesme isteğiyle ilişkilendiriyor.

"Ondan sonra Kürtlerin bu ülkede insanca yaşamasını isteyen herkesi 'bölücü' ilan edebilir, tutuklayıp mahkûm edebilirsiniz."

"Asıl amaç düşüncenin özgürce ifade edilmesini önlemek"

Ekinci muhtar, imam, öğretmen gibi yerel kamuoyu önderlerinin "potansiyel işbirlikçi" olarak gösterilmesini de eleştiriyor. "Yazdığınız bir makaleyle de işbirlikçi olursunuz. Azınlıkların haklarından söz eden Kopenhag kriterlerini yazdığınız zaman da..."

Deneyimli Kürt siyasetçiye göre, bunlar "gerekçe", "bahane"... Asıl amaç, "her türlü görüş ve düşüncenin özgürce ifade edilmesini önlemek, tek tip insan yaratmak."

Büyükanıt'ın Kara Kuvvetleri Komutanlığında "her siyasi partinin Atatürk ilke ve inkılâplarına uygun davranması gerekir" dediğini hatırlatan Ekinci, "Bir devlet ideolojisi dayatılıyor," dedi. "Tek tip yazan, tek tip okuyan bir topululuk arzulanıyor. Buna literatürde faşizm deniyor..."

Hükümet arada kaldı

Ekinci'ye göre, hükümet "iki arada bir derede." "Genelkurmay'ın seslendirdiği politika ABD'deki neo-conlardan kaynaklanıyor. Türkiye siyasi arenasındaki dayanağı da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)."

"CHP e-muhtıraya karşı tek kelime etmemişti" diye anımsatıyor Ekinci. "Bu hareketin siyasi kadroları da var."

Mitingler demokrasisiz cumhuriyet peşinde

Ekinci Genelkurmay Başkanının tavrını "cumhuriyet mitingleri"yle de bağlantılandırıyor. "28 Şubat"ın yeni versiyonları söz konusu ve sözde şeriat tehlikesiyle gerekçelendiriliyor.

"Türkiye'de toplumsal dönüşümü sağlamak için faşizmin temel niteliklerinden biri olan toplumun korkutulmasının önüne geçmek gerekir," diye uyarıyor eski milletvekili.

"Okumuş orta tabaka aydınlar 'artık mayo giyemeyeceksin', 'içki içemeyeceksin' diye korkutuluyor, 'Laiklik, cumhuriyet elden gidiyor' deniyor. Ama 'demokrasi elden gidiyor' diyen yok . Herkes demokrasisiz cumhuriyet peşinde..."

Ekinci, ABD'ye yönelik eleştirel söyleme karşın bu hamlelerin "ABD'de yeni-muhafazakarlar"ın yaklaşımıyla örtüştüğü kanısında. "Onlar Türkiye'de kendileriyle çok yakın işbirliği içinde olacak bu tür düzenlemeler, örneğin İran'a istedikleri anda savaş açabilmek istiyorlar." (NZ/EÜ/EK)