Ekuklu, Sağlık İl Müdür Yardımcısı Ergun Doğaner ve oda yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla Edirne Tabip Odası lokalinde düzenlediği basın toplantısında, paniğe kapılmadan bulaşıcı hastalıkları önleyecek çalışma yapılmasını gerektiğini bildirdi.
Taşkın dolayısıyla içme ve kullanma sularının kirlendiğine dikkati çeken Doç. Dr. Ekuklu, şöyle devam etti:
''Sağlık İl Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı'nın ilgili birimleri sular konusunda gerekli denetimleri yapacaktır. Edirne Belediye Başkanlığı'nın gelişmiş düzeyde bir arıtma ve dezenfekte istasyonu var. Bu dönemde denetimlerin daha sıkı şekilde yapılması önemlidir. Taşkın dolayısıyla çeşitli atıklar suya karışmıştır.
"Bu durum yeraltı sularında da kirliliğe yol açar. Özellikle kuyu suları başta olmak üzere, içme ve kullanma sularına dikkat edilmelidir. Vatandaşlar kaynağını bilmediğini suyu kullanmasınlar.''
İçinde bulunulan özel dönem için koşullar elverişliyse ''damacana'' ya da ''ambalajlı'' su kullanılmasını öneren Ekuklu, bunların hiçbirini yapma olanağı bulunmuyorsa suyun kaynatılarak tüketilmesini istedi.
Musluklara tülbent takılarak gözle görülen kirlerin tutulmasının sağlanabileceğini bildiren Ekuklu, klor tableti kullanılarak dezenfekte işlemi yapılabileceğini belirtti.
Kirli suya el ve ayakla doğrudan temas edilmemesi, edenlerin ellerini bol sabunlu suyla yıkaması gerektiğini ifade eden Ekuklu, özellikle ishal gibi hastalıkların bölgede risk faktörü olduğunu söyledi.
Suyun kaynatılmadan içilmemesini, meyve ve sebzelerin çok iyi yıkanmadan tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Ekuklu, sebze ve meyvelerin 15 dakika sirkeli suda bekletilmesinin bulaşıcı hastalıklarla mücadelede önemli olduğunu kaydetti.
Taşkın olan bölgelerde akrep, yılan, fare gibi hayvanların ortaya çıktığını bildiren Doç. Dr. Ekuklu, hayvanların idrar ya da dışkılarının, bölgede üretilen sebze ve meyveler açısından hastalık bulaştırıcı risk taşıyabileceğini belirtti.