Genel Başkanlar Dedeman Otel'de düzenledikleri ortak basın toplantısında, Demokratik Toplum Hareketi'ne destek verdiklerini açıkladı.
Ortak basın metnini, Ahmet Türk okudu. Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin sancılı yürüdüğünü, demokratikleşme hedefli bir iktidar gücünün örgütlenemediğini belirten Türk, bu konuda Demokratik Toplum Hareketi'nin iddialı olduğunu söyledi. AB'ye yönelik yapılan önemli düzenlemelere rağmen Kürt sorununda barışçıl çözümü engelleyen geleneksel tutumların sürdüğüne dikkat çeken Türk, Kürt kimliğinin tanınmasında köklü adımların atılamadığının altını çizdi. Toplumsal beklentiye dönüşen genel af ihtiyacı karşısında sessiz kalınmasını da eleştiren Ahmet Türk, vatandaşları asla haketmedikleri bir yaşam sürmeye zorlayan yoksulluk ve işsizliğin katlanarak devam ettiğini söyledi.
Sorumluluğa davet
Bu nedenlerle, siyasal aktörlerin bu dönemde daha duyarlı ve sorumlu davranmalarını isteyen Türk, şunları kaydetti: "Bizler Türkiye'nin geçmiş 10-15 yıllık yakın tarihinde ağırlıklı olarak Kürtlerin temsil edildiği partilerin genel başkanlığını yapmış ve halen yapmakta olan politikacılar olarak, yeni, demokratik işleyen, halka dayanan, farklılıkları kucaklayan ve tüm demokrasi güçlerini kapsayan bir partiyle ilgili tartışmaların pratik adımlarla sonuç alıcı hale gelmesini istiyoruz. Demokratik alanda yaşanan eksiklik, yetmezlik ve yeniyi içselleştirememenin yarattığı tıkanmanın bilincindeyiz. Ancak halkımızın herşeye rağmen bu tıkanmayı aşacağı kanısındayız. Böylesi bir duyarlılık ve sorumluluğu kamuoyuyla paylaşmanın bir erdem olduğu inancındayız."
Halka birlik mesajı
Önceki partilerin yarattığı deneyim ve mirastan yararlanmanın kaçınılmaz olduğunu söyleyen Türk, şöyle devam etti: "Bu anlamda DEP milletvekilleri tarafından başlatılan Demokratik Toplum Hareketi'ni içtenlikle destekliyoruz. Türkiye'nin ve Kürt demokratik siyasetinin, dün olduğu gibi bundan sonraki sürecinde de önemli ve saygın bir rol oynayacağına inandığımız Demokrasi Parti'li (DEP) 4 milletvekili arkadaşımızın bir süre önce bu harekete ilişkin yaptıkları açıklamanın doğruluğuna inanıyoruz, ifade ettikleri görüşlere katılıyoruz. Bu arkadaşlarımızla birlikte yürüme kararlılığında olduğumuzu kamuoyuna açıkça deklare ediyoruz."
Değerlere bağlılık sözü
Büyük fedakarlıklarla yaratılan değerlere ve kazanmalara bağlı, özgüven ve halka dayalı bir anlayışın ve hareketin Türkiye toplumunu özgürlük, demokrasi ve barışa taşıyacağına inandığını ifade eden Türk, bu hareketin Türkiye toplumunu özgürlük, demokrasi ve barışa taşıyacağını da söyledi. Kendini yöneten, örgütleyen, söz ve karar süreçlerinde yer alan bir siyasal anlayışın öncelikli hedefleri olacağını anlatan Türk, Türkiye toplumunu, demokrasi güçlerini, emek dünyasını, aydınları, sivil toplum güçlerini Demokratik Toplum Hareketi'ne güç vermeye çağırdı.
Ahmet Türk, gazetecilerin DEHAP ve Özgür Parti'nin kendisini feshedip etmeyeceği yönündeki sorusu üzerine, "Halk bize neyi dayatıyorsa onu yerine getirmek için birlikteyiz" dedi. Gazetecilerin, Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan'ın yeni harekete yönelik görüşlerini anımsatması üzerine, "Sayın Öcalan, Türkiye ve Ortadoğu tarafından tanınıyor. Devlet ve halk onun görüşlerini yorumluyor. Doğrular paylaşılabilir. Demokratik Toplum Hareketi'ne yönelik birileri düşüncelerini ortaya koyabilir" dedi.
Yeni oluşumun genel başkanının kim olacağı yönündeki sorulara ise Türk, şu karşılığı verdi: "Halkın talepleri ve halkın istemleri doğrultusunda bir siyaset mantığını gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Karar sahibi olan halkımız olacaktır. Halkımız kimi isterse o, partinin veyahut siyasi oluşumun başında olacaktır."
'Diyalog grubuyuz'
Bugüne kadar 6 ayrı partinin kurulduğu, 4'nün kapatıldığını hatırlatan bir gazetecinin, "Yeni partinin eski partilerden farkı ne olacak" diye sorması üzerine Türk şunları söyledi: "Süreç değişiyor, talepler değişiyor. Taleplere uygun bir siyaset anlayışını gerçekleştirmek her siyasetçinin görevi. Biz de değişen dünyayı, değişen Ortadoğu'yu, gelişen Türkiye'yi gören insanlarız. Buna uygun bütün bu gelişmeleri kucaklayacak, Türkiye'nin demokratikleşmesini hızlandıracak bir siyasal mantığın gerçekleşmesi için bir aradayız. Bugün buna ihtiyaç duyuluyor. Türkiye'nin sağlıklı büyümesi, demokratikleşmesi, kendi sorunlarını tartışabilecek bir diyalog grubu olarak da ortaya çıkıyoruz."
Diyalog grubundan ne kastettiğinin sorulması üzerine ise Türk, halkla, siyasi partilerle, Türkiye siyaseti ve AB ile düşüncelerini paylaşacaklarını belirtti. Türk, çalışmanın takvimi konusunda ise, gelişmeleri takip ettiklerini, ancak parti kurmanın zaman alacağını kaydetti.
Türk, toplumun çeşitli kesimlerini harekete davet edeceklerini belirtti. "SHP ile ittifak devam edecek mi?" sorusuna ise, "Biz ittifak kurmak için parti kurmuyoruz" karşılığını verdi.
DEP'li Zana, Dicle, Doğan ve Sadak'ın toplantıya katılmadığı görüldü.