Şair Nazım Hikmet Ran, 3 Haziran 1963 günü, Moskova'da sürgünde geçirdiği kalp krizinde öldü. Onun yaşadığı dönemde dünyayı iki kutba bölen Soğuk Savaş çoktan geride kaldı ama nükleer silahlanma hala dünya barışını tehdit ediyor; Nazım Hikmet "Kız Çocuğu" şiiriyle sesleniyor günümüze: "Çocuklar ölmesin, şeker de yiyebilsinler!"
Edebiyat eleştirmeni Yeşim Dinçer, Nazım Hikmet'in yaşamıyla, eylemleriyle ve şiirleriyle dünya barış hareketine büyük destek verdiğini anlatıyor:
"Nazım Hikmet kendi çağında açılan barış kampanyalarının destekçisiydi. Şiirinde de bunu görürüz; Hiroşima felaketi üzerine yazdığı şiirler, nükleer karşıtı duruşunu ortaya koyar. 'Küçük Kız' ve 'Japon Balıkçısı' şiirleri dünya barışı üzerine yazılmış en güzel, en pozitif şiirler arasındadır."
Barış hareketinin sembolü
Dinçer "Nazım Hikmet dünya haklarının barış içinde yaşama ve özgürlük istemlerini haykırmıştır" diyerek devam ediyor:
"Sovyetler Birliği'nde sürgünde yaşadığı dönemde, dünya iki kutba bölünmüş, çatışma artmıştı. Bir nükleer savaş tehdidi insanları korkutuyordu. Buna paralel olarak barışı savunan hareketler yükseldi. Nazım Hikmet bu dönemde dünya barışı için sesini yükselten şairlerle kardeşlik yaptı; dünya barışını destekleyen Pablo Neruda ile yan yana durdu, barış hareketleri ve kampanyalarına sanatıyla destek oldu. Onun Hiroşima ile ilgili yazıp 'çocuklar şeker yiyebilsinler' dediği, Japon balıkçısını anlattığı şiirleri, Picasso'nun 'Barış Güvercini' gibi barış hareketinin sembolü olmuştur."
Şirinin harcı sosyalizm
Nazım Hikmet şiirini de anlatan Dinçer, "O iki önemli şey yaptı" diyor: "Nazım Hikmet, yüzyıllardır çok fazla etkileşim içine girmemiş olan, birbirine değmeden akan divan şiiri ile halk şiir geleneğini buluşturdu ve modern şiirin potasında eritti. İkincisi ise dünya şiiri ile bizim şiirimizi birbirine bağlayan kanalı açtı; Türk şiirini yerelden evrensele taşıdı. Diyorlar ki dünya görüşü Nazım Hikmet'in daha iyi şiirler yazmasını engellemiştir veya şiirine bir katkısı olmamıştır. Hâlbuki sosyalist dünya görüşü Nazım Hikmet şiirinin harcıdır. Enternasyonalist perspektifi olmayan bir yetenek, bu kadar büyük bir şiiri ortaya çıkaramazdı."
Ders kitaplarına girsin
Dinçer, Nazım Hikmet'in Moskova'da olan mezarının Türkiye'ye getirilmesi tartışmalarıyla ilgili ise "Bir şairi yaşatmak için onun sanatını yaşar kılmak lazım; bu da mezar ya da anıtla olacak şey değil. Devletin Nazım Hikmet şiirini, sanatını, oyunlarını yücelten, tanıtan etkinliklere destek olması gerekiyor. Devletin Nazım Hikmet'e bir borcu varsa ki var, ona olan burcunu ödemek için sanatını yaşatsın ve tanıtsın. İşe Nazım Hikmetin şiirlerini ders kitaplarına alarak işe başlasınlar" diyor. (SP)