Çam, "Failleri yakalayıp adaletin karşısına çıkarmak göreviyle mükellef olan devlet, bunu yapmadığı gibi, delilleri toplamayarak 'delil yetersizliğinden beraat' gibi gülünç ve bir o kadar da utanç verici bir kararla sanığı adeta mükafatlandırmaktadır" dedi.
"Davanın peşini asla bırakmayacağız" diyen Çam'ın süreçle ilgili saptamaları da şöyle:
* Sanık Osmanağaoğlu, Türkler'in kızı Nilgün Soydan ve gasp edilerek cinayette kullanılan arabanın sahibi Hüsamettin Bektaş tarafından tarif edilmişti.
* Osmanağaoğlu Avrupa'da eroin ticaretinden yakalanmış ve cezaevinden çıktıktan sonra da Türkiye'ye iade edildi. Yargılanacağı yerde, Kuşadası'nda devlet çiftliği işletmeciliği yaptığı ortaya çıktı. Avukat Rasim Öz'ün girişimleri ve açtığı dava sonucunda yeniden yargılama başlatıldı.
* Hüsamettin Bektaş cinayetten sonra verdiği ifadesinde de diğer iki kişiyle birlikte Ünal Osmanağaoğlu'nu da "resmini çizer gibi" tarif etti, ancak dava sürecinde mahkeme tarafından yüzleştirilmedi.
* Türkler'in kızı Nilgün Soydan'a da "aradan 20 yıl geçti, nasıl teşhis edersin" denildi. (TK)