Baykal: AKP'nin Önünü Kesmek Gerekmiyor mu?

"Başbakan türban 'dini simge' demişti. Bu gidiş gidiş değil, bu gidişe Türkiye sessiz kalamaz. Bunun sonu kötü. Türkiye'nin gidişatı kötü. 'Üniversitelerde türban serbest bırakıldı, kamu çalışanlarına, liselere yasaktır' desinler, iş bitsin. Anayasayı değiştirip bunları da eklerlerse ne yapacaksınız. Bunun önünü kesmek gerekmiyor mu? Yanlışta karşısına dikilmek gerekir."

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal bugün (8 Nisan) partisinin grup toplantısında partililere hitap etti, "Hepimiz gelip geçiciyiz; Türk milleti kalıcı, Anayasa ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleri kalıcı" dedi:

"Hukuk siyasetin yanlışlarına müdahale ediyor. İşlerse hukuk kriz çıkarmış, bu krizin ekonomik sonuçları olurmuş. Hukukun elini tutmamız lazımmış, Türkiye krize girmesinmiş. Bunu söyleyenler bilsin ki, hukukun ve Anayasa'nın eli tutulduğu zaman asıl kriz çıkar. Bir laf vardır şeriatın kestiği parmak acımaz. Parmağın acıyorsa isyan etme. Çok daha kötü olmaması için bırak, şeriat işlesin parmak kesilsin."

"Ortada koca bir iddianname var"

Toplantıda Baykal CHP'nin ortada hiçbir gerekçe yokken geçmişte kapatılmış olduğunu vurguladı, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kapatılması sürecindeyse ortada "koca bir iddianname" olduğunun altını çizdi:

"Şimdi bir iddianame çıktı ve parti kapatılma ile karşı karşıya. Ne yapacağız diye düşünüyorlar önce ne yaptık da iş buraya geldi bunu düşünün. Meclis Başkanı 2005’te çıktı dedi ki 'Laiklik anlayışı yanlış bu yeniden yorumlanmalı'. Bu Atatürk’ün zamanından beri aynı laiklik anlayışı. Demek ki amaç başka."

Baykal'a göre sorun AKP ile CHP arasında değil, AKP ile devlet arasındaki çatışmada.

"Bir başbakan 'rüşvet' lafını ağzına almamalı"

Baykal çeşitli konu başlıklarındaysa şöyle konuştu:

"30 yıl önce rüşvet verdiği söylüyor. Arkadaşım senin tıynetinde rüşvet vermek varsa Baykal sana ne yapsın. Rüşvet vermek ile almanın hukuki niteliği aynı değil mi. Başbakan itiraf ediyor. Başbakan olduğunca rüşvet lafını ağzına almasın. Mümkün olduğunca bu konuya girmesin."

"CHP, Atatürk'ün partisi. CHP'ye kin nereden geliyor"

"Başbakan 'CHP zihniyetinin olduğu yerde bereket yoktur' diyor. Konuştuğu parti Atatürk’ün partisi, Cumhuriyeti kuran, özgürlüğü sağlayan parti. Bu kızgınlık kin niye nereden geliyor. Modern Türkiye’yi yaratan insanlara neden kızıyorsun. CHP’nin olduğu yerde hukuka saygı vardır. Teslimiyet yoktur. CHP onun bunun elini öpmez."

"Laiklik tehlikede" 

"Din siyasete girmişse laiklik tehlikededir. Anayasada laikliğe vurgu, demokrasinin korunmasıdır. Biz Türkiye'de demokrasi işlesin istiyoruz. Bunun şartı Anayasanın öngördüğü temel ilkelerin gözetilmesidir. Cumhurbaşkanı seçiminde de uzlaşamadık. Biz oraya dindar birini geçireceğiz dediler. Yaptılar da. İktidarla siyasi polemiğe girmemeye çabalıyorum. Ama başbakan her gitti yerde verip veriştiriyor. Niçin böyle bir ihtiyaç hissediyor. Niçin CHP’yi suçlayarak kendini rahatlatmaya çalışıyor." (GG)

* Haberi hurriyet.com.tr'den derledik.