Başkaya: Devletin Manevi Şahsiyeti Olmaz

Gazeteci Başkaya, kapatılan “Özgür Gündem” gazetesinde 1993 yılında yayımlanmış yazılarının derlendiği ve son baskısı Ocak 2003’te piyasaya sürülen “Akıntıya Karşı Yazılar” başlıklı kitap nedeniyle 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılandı.

Mahkeme, Fikret Başkaya’nın Adli Sicil kaydında yer alan İstanbul 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne ait bir mahkumiyet ilamının bu mahkemeden istenmesine karar vererek davayı duruşma için 6 Kasım 2003’e erteledi.

Gazeteci ve yayıncıya “tahkir” davası

Kitabı yayımlayan Maki Basın Yayın Şirketi sorumlusu İsmet Erdoğan ve kitabı yayıma hazırlayan Özden Bayram da, Başkaya ile birlikte Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 159. maddesi uyarınca yargılanıyorlar.

Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya gazeteci Fikret Başkaya, avukatı Aydın Erdoğan, Özden Bayram ve İsmet Erdoğan, avukatları Vedat Aykaç ile tüm sanıklar vekili Hüseyin Yüksel Biçen katıldı.

Başkaya: Yanlışlık düzeltilsin

Duruşmada savunmaları alınan sanıklardan Fikret Başkaya, yazılı olarak sunduğu savunmasını okudu. Başkaya, yanlışın düzeltilerek beraat istediği savunmasında özetle şunları söyledi:

* İkisi de on yıl önce yazılmış iki yazımdan birer cümle alınarak hakkımda dava açıldı.

* Bu iki yazıdan biri Sivas katliamıyla ilgili olarak 12 Temmuz 1993 te yazıldı. Diğeriyse 31 Mayıs 1993 de yazıldı ve Türkiye’de enflasyonun neden bir türlü önlenemediğiyle ilgilidir.

“Suçu kabul etmiyorum”

* Bu iki yazı günlük “Özgür Gündem” gazetesinde yayımlandıktan dört yıl sonra, 1997 de “Akıntıya Karşı Yazılar” başlığı altında bir kitapta ikinci defa yayımlandı.

* Ocak 2003’te yapılan kitabın ikinci, yazının üçüncü baskısı dava konusu yapıldı.

* Bu yazılarda devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin manevi şahsiyetinin tahkir ve tezyif edildiği ileri sürülmekte ve TCK’nın 159/1 maddesi gereğince cezalandırılmam isteniyor.

* Üzerime atılan böyle bir suçu kabullenmem mümkün değildir. Zira, burada yanlış açılmış bir dava ve mantıksız bir suç isnadı söz konusu.

“Devletin manevi şahsiyeti olmaz”

* Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin birer manevî şahsiyeti olduğu ve bunun da söz konusu yazılarda tahkir ve tezyif edildiği iddia ediliyor. Oysa, asgari düzeyde mantık ve muhakeme yeteneğine sahip olan sıradan biri bile, maneviyatın sadece insana özgü bir şey olduğunu bilir.

* Zira, maneviyat sadece eti-kemiği, duygu ve düşünceleri olan irade sahibi insanlara mahsus bir şeydir.

Yayıncılar beraat istedi

Başkaya’dan sonra söz alan Özden Bayram, savunmasında kitabı yayına hazırlamanın suç teşkil edemeyeceğini savunarak beraatını istedi. Ardından savunmasını yapan İsmet Erdoğan ise, son olarak 1997’de basılan kitapta yer alan yazıların kendisine ait olmadığını, yazı içeriklerinin suç teşkil etmediğini ve beraat etmesi gerektiğini savundu. Avukatları da suçun unsurlarının oluşmadığını savunarak beraat istediler.

Hakim mahkemeden belge istedi

Savunmalardan sonra Mahkeme Başkanı Şakir Aktı, Fikret Başkaya’nın Adli Sicil kaydında yer alan İstanbul 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin 13 Haziran 2000 tarihli mahkumiyet ilamının kesinleşmiş tasdikli örneğinin, infaz tarihi de gösterecek şekilde, bu mahkemeden istenmesine karar verdi. Davanın görülmesine 6 Kasım 2003’te devam edilecek. (EÖ/BB)