Baflı Cemil Küfi'yi anmak ve geleceğe olan özlemlerini belirtmek adına gerçekleşen etkinliğe, adanın kuzey ve güneyinden yaklaşık bin Baflı katıldı.
Zeytin Ağaçları altında barış toplantısı
Pergamas Park'ın zeytin ve harup ağaçları altında toplananlar tüm dünyada ve Kıbrıs'ta "barış" çağrısı yaptılar.
Baflıların buluşmasında İki Toplumlu Folklor Ekibi gösteri yaptı, Kıbrıs'ın kuzeyinde tartışmalara neden olan İki toplumlu Koro da bir konser verdi.
Kuzeyli Baflılar helvalar dağıtırken Güneyli Baflılar Yeroşibu lokumlarını etkinliğe katılanlara ikram etti.
Cemil Küfi'nin mezarına serpiştirmek için Küfi'nin güneydeki evinden getirilen toprak da, Küfi'nin eşine verildi ve anısına şiirler okundu saygı duruşunda bulunuldu, hediyeler dağıtıldı...(NK)
Cemil Küfi Kimdir?
Cemil Dayı'yı 1974 olaylarından sonra Baf'ta tanımıştım. Otobüs şöförlüğü yapıyor, herkesin yardımına koşuyordu. Çevrede onu sevip sayan çoktu. Onun 1963-64 Yeroşibu göçmeni olduğunu da öğrenmiştim 1974 yılında. Cemil Dayı'nın, Kıbrıslı Rumlar arasında da önemli saygınlığı vardı. 1963 öncesinde de herkese karşı iyiliksever bir insan olmasından ötürü Kıbrıslı Rumlar arasında da sevilen bir kişiydi. 1974 sonrasında o da bizim aile gibi Mağusa'nın Aşağı Maraş bölgesine gelip yerleşmişti.
1997 yılından sonra bilhassa 2000 yılı ortalarında iki toplumlu etkinlikleri sıklaştırmış , Kıbrıslı Rum aydın arkadaşlarla bir zamanlar birlikte yaşayan köylüleri, hemşehrileri bir araya getirmek için projeler başlatmıştık.
Amacımız bir zamanlar birlikte yaşayan bu insanları tekrar Pile'de bir araya getirip görüştürmek ve adamızın hasret kaldığı barış günlerine tekrar kavuşmasını sağlamaktı. Egemen kesimlerin bizlerin bu gayretlerine karşı gösterdikleri hoşgörüsüzlükleri, zorlukları burada tekrar yazmak istemiyorum. Onların bu hoşgörüsüzlükleri ve barışa karşı tepkileri dünya kamuoyunun da gözleri önüne maalesef serilmiştir.
2000'li yılların başında başlattığımız "Hemşehriler buluşuyor" projemize halkın da destek vermesi, her köyden birilerinin bizlere yardımcı olması gerekiyordu. İnternet kanalı ile Güneyden gelen listelerde, Güney köylülerinin en çok görmek istediği şahıslar arasında "Cemil Küfi" ismi karşıma çıkıyordu. "Kimdi bu Cemil Küfi?" diye sorduğum zaman bizim Baflılar bana adres olarak Yeroşibulu Cemil Dayı'yı gösterdiler.
Onu 1974 yılında tanıdım. Yaklaşık 26 senenin getirdiği dostluk ve aramızdaki baba-oğul ilişkisi o zaman başladı. Ondan Yeroşibu, Yolüstü(Koloni), Dimi ve civar köylerden bazılarını örgütlemesini ve bu etkinliklerden onları hemen haberdar etmesini istediğimde heyecanla işe başladı. Telefonla irtibat kurup Temmuz ayının başında bütün köylülerin ve diğer köylerin etkinlikte hazır olacaklarını söyledi. Nitekim öyle de oldu.
Esasında Cemil Dayı eski tüfeklerdendi. İkinci Dünya Savaşı'nı bir İngiliz askeri olarak yaşamış, 1950'li yıllarda Auxhiliary polis olarak görev yapmış ama insanlara karşı Rum veya Türk olsun saygısını eksiltmemişti. Bu yüzden Cemil Dayı'nın Auxhiliary polisliği bile can yakmamış bilakis onun daha fazla dost kazanmasını sağlamıştı. Hele köylüleri olan Kıbrıslı Rumları İngiliz'in elinden nasıl kurtardığını kendisi değil ama Köylüsü Yeroşibulu Rumlardan dinlemiştim.
Son zamanlarda yine festival hazırlıklarımız vardı. Barışı Pile'de kutlayacaktık. Ona bu projemizi söylediğim zaman gözleri parlamış ve tekrar köylülerini haberdar edeceğini, o günleri sabırsızca bekleyeceğini söylemişti bana. Öğleden sonraları günlük rutin eksersiz yürüyüşlerimi yaparken de onunla birkaç defa karşılaşmış ve her zamanki gülüşüyle ayni sözleri tekrarlamıştı . Onu anlıyordum. O köyünü ve köylülerini de canı gönülden özlüyordu. Yaptığımız festivallerde köylülerini görmesi, ilerlemiş yaşına rağmen hayattan aldığı en büyük zevklerdendi. Son barış festivalinde Beyarmudu koruluğuna Baf'tan altı otobüs gelmiş ve o otobüslerden inen bütün Baflı Rumlar bana Cemil Küfi'yi sormuştu. Cemil Küfi'nin Baf bölgesinde Rum ve Türkler arasında karizmatik bir önemi vardı.
İngiliz bir parlamenter arkadaş bana gönderdiği üzüntülü mesajında şöyle diyordu "Sarı güneşi ve hasatı temsil eder. Kırmızı kardeşlik, yeşil bereket, mavi itibarı ve egemenliği temsil etmektedir. Cemil Küfi tüm bu renkleri temsil etmekteydi. O bir gökkuşağıydı..."
İlerlemiş yaşına rağmen Cemil Dayı bir gökkuşağıydı. Bir barış sembolüydü. Onu çok arayacağız. Ama barış geldiğinde onu ve diğer Cemil Küfileri hiç ama hiç unutmayacağız.
* Yeniçağ Gazetesi'nde 20 Ağustos 2002'de Ulus İrşad imzasıyla yayınlanan yazıdan alıntıdır. Vurgular Bianet'e aittir.