"Tecride Karşı Avukatlar", Aşçı'nın durumuna ve taleplerine dikkat çekmek ve cezaevlerindeki tecridin sona erdirilmesi talebiyle bugün milletvekilleri ve Türkiye Barolar Birliği'yle görüşüyor.
Aşçı'nın durumu için devreye giren Meclis Başkanı Bülent Arınç, Aşçı ve ailesiyle görüşecek, sorunun çözümü için Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacak.
Her fırsatta "tecrit yok" diyen ve bugüne kadar somut bir adım atmayan Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada cezaevlerindeki infaz sistemiyle ilgili öneri ve değerlendirmelere açık olduklarını belirterek, "Ortak kullanım alanını daha da artırmaya çalışacağız" dedi.
Biçen: Aşçı'nın sağlığı ve yaşamı kritik evrede
Özgür Radyo'nun haberine göre, Ankara Adliyesi önünde buluşan "Tecride Karşı Avukatlar" girişimi adına Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Hüseyin Biçen, milletvekillerine iletecekleri metni okudu.
Aşçı'nın sağlığının ve yaşamının kritik devrede olduğunu belirten Biçen, bu aşamada, eylemi ve eylem biçimini tartışmaktan öte toplumsal bir travma halini alan meselenin bilimsel tarzda ele alınıp çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi.
"Adım için mevzuat değişikliği ve mimari tadilat gerekmiyor"
Bu tarz bir yaklaşımın, Aşçı'nın tekrar adliye koridorlarına dönmesini ve yeni ölümlerin durdurulmasını sağlayabileceğini belirten Biçen, milletvekillerine önemli sorumluluklar düştüğünü kaydetti.
Biçen, köklü bir çözüm bulununcaya kadar mevcut mevzuatın izin verdiği iyileştirmenin derhal gerçekleştirilmesini istedi. Dokuz kişiye kadar sosyal temasın sağlanmasının kanunen gerekli görülen hallerden sayıldığını belirten Biçen, hiç bir güvenlik sakıncası bulunmayan aynı zamanda mevzuat değişikliği ve mimari tadilat gerektirmeyen bu çözümün insani bir infaz rejimine geçiş açısından zorunlu olduğunu kaydetti.
Barolardan "Behiç Aşçı 'terörist avukatı'" diyen İpek'e tepki
Tecride Karşı Avukatlar açıklamanın ardından mektupları ve hazırladıkları dosyaları milletvekillerine iletmek için Meclis'e gitti.
Hafta sonu bir açıklama yapan Diyarbakır, Sakarya, Van ve Aydın barolarının başkanları, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Kenan İpek'in "Behiç Aşçı 'terörist avukatı'" açıklamasına tepki gösterdi.
İpek 21 Aralık'ta yaptığı açıklamada F tipi cezaevlerinde tecritin olmadığını iddia etmiş, "üç kapı üç kilit" uygulamasına karşı olduklarını belirtmiş ve Aşçı için şöyle demişti: "Terör suçlarından hükümlü ve tutuklulardan bir kısmının avukatı olan kişinin, terör örgütü mensubu olmak ve terör örgütüne yardım ve yataklık etmek suçları olmak üzere iki ayrı davadan yargılandığı bilinmektedir."
Baro Başkanları, "F tipi cezaevlerinde tecrit politikası uygulanıyor. Çözümü, 'üç kapı üç kilit' uygulamasında görüyoruz" dedi.
Çiçek: Tecrit anlamında hiçbir yolu tercih etmiyoruz ve doğru da bulmuyoruz
Radikal'in haberine göre, Adalet Bakanı Çiçek, 22 Aralık'ta bakanlığının Meclis Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu'nun, F tipi cezaevlerindeki koşulların değiştirilmesi istemiyle ölüm orucuna yatan avukat Behiç Aşçı'yla ilgili sorusunu şöyle yanıtladı:
"İster avukat olsun ister başka bir sıfatı olsun, bu ülkenin herhangi bir insanının bu yolu tercih ederek hayatını sonlandırmasından üzüntü duyarım. Neticede biz de insanız. Biz sonuçta bunu gözeten ceza infaz sistemini yerleştirmeye gayret ettik.
"Bu konuda önemli de bir başarı elde ettik. Tutuklu ve hükümlülerin ortak kullanımdan azami ölçüde faydalanmaları, infaz sisteminin çağdaşlaştırılması yolunda önemli düzenlemeler yaptık. Tecrit anlamında hiçbir yolu tercih etmiyoruz ve doğru da bulmuyoruz. Ortak kullanım alanını daha da artırmaya çalışacağız. İnfaz sistemiyle ilgili kim ne söyleyecekse, sayın Genel Müdürümüz bir açıklama yaptı, bugün (22 Aralık) bazı gazetelerde var, bu türlü teklif ve değerlendirmelere açığız."
Devletin her konuya insani açıdan yaklaşmak durumunda olduğunu, ancak Türkiye'nin en temel konularından birinin terör olduğunu belirten Çiçek, şöyle devam etti:
"Bazı örgütler var ki bunların işi gücü adam öldürmek, başka işi gücü yok. Bu örgüt ne yapar diyorsanız, bu örgüt adam öldürür. İster cezaevlerimizdeki ister dışarıdaki insanlar yaşamalı, yaşatmak için her türlü çabayı göstermeliyiz. Ama örgütler de başkalarını öldürmemeli." (KÖ/TK)