Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan yeni internet düzenlemesiyle sitelerin kapatılmayacağını, ilgili sayfanın engelleneceğini söyleyerek “Herhangi bir sansür yok, düzenleme kişi haklarını koruyor" dedi.
Habertürk’e konuşan Elvan’ın aktardıklarına göre,
* Özel hayatın gizliliği söz konusu olduğunda kişi doğruda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) başvuracak. TİB de Erişim Sağlayıcıları Birliği’nden yayını engellemesini isteyecek. Yayın dört saat içinde engellenecek. Bunun yanı sıra 48 saat içinde mahkeme kararı çıkacak.
* Ayrıca hiçbir veri devlette saklanmayacak. Veriler Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından tutulacak. Tutulacak veriler içerikle ilgili değil IP numarası, süresi ve tarihi içerecek. Veriler 6 ay ile 2 yıl arasında süre boyunca saklanacak.
Elvan’ın açıklamalarını bianet’e değerlendiren bilişim hukukçusu avukat Serhat Koç "erişim engelleme" uygulamasının "tedbir" olması gereken ancak böyle uygulanmadığını, hukuka aykırılığı gerçekleştiren kişinin soruşturulmadığını söylüyor.
Koç: TİB'in site kapatabilme yetkisi Anayasa'ya aykırı
Koç ayrıca Koç TİB’in halihazırdaki site kapatabilme yetkisinin dahi Anayasa’ya karşı olduğunu vurguluyor.
"Tebdir dediğimiz husus aslında meselenin esasını çözmemesi gereken ve geçici bir uygulama olmalıdır. Ama site kapatıldığında mesele 'kökünden' çözülmüş oluyor ve aslında tedbir niteliğini çoktan aşmış oluyor durum. Bu söylediklerim mahkeme kararları için geçerli.
“TİB ise zaten bir yargı yeri olmadığı ve idari bir kurum niteliğinde olduğundan yani yargılama yetkisi olmadığından insan temel hak ve hürriyetlerinin kısıtlanması sonucu doğuran kararlar veremez.
"İnternet sitelerine ulaşmak ve de site sahiplerinin sitelerini bizlere ulaştırması anayasamızda da yer alan temel hak ve özgürlüklerden olan haberleşme, iletişim, basın, eğitim gibi haklarla ilgilidir. Dolayısıyla bu hakların kısıtlanması sonucunu doğuran erişim engelleme tarzındaki bir kararın mutlaka hakim kararı ile olması ve de bir kanuna dayanması gerekir o kanunun da Anayasa’ya uygun olması gerekir. Bunların hiçbiri TİB için geçerli değil.
“TİB'in bir siteyi zaten hali hazırdaki kanunda bile çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik hallerinde hiçbir yargı kararı olmaksızın kapatabilme kararı verme yetkisi var ki bu da anayasaya aykırı.”
"Türkiye'nin genel sorunu fişleme"
Koç kişisel verilerin korunmasıyla ilgili kanunun ise Türkiye’de hala çıkmadığını, dolayısıyla bu bilgilen nerede, hangi şartlarla tutulacağı, zaman dolunca nasıl yok edileceğine dair bir mevzuatın olmadığını hatırlatıyor.
“Türkiye'nin genel sorunu zaten fişlemedir. Özel şirketlerde duruyor olması zaten ayrıca uygulamanın özel hayatın gizliliğini ihlal etmediğini de göstermez çünkü özel şirketler Türkiye'de bakanlıkların ya da idari kurumların her talep ettiği bilgiyi resmi yazı bile olmadan göndermekte ve istenenden bile fazla bilgi paylaşabilmektedirler.
“Bunun sebebi de bu tür erişim sağlayıcı ve yer sağlayıcı gibi şirketlerin faaliyet belgelerinin iptalinin TİB'in elinde olması ve bunu bir koz olarak TİB'in sürekli tepelerinde sallandırması ve Türkiye'de bu tür anti demokratik uygulamalara ticari çıkarlar için dahi karşı çıkılamayan bir ortam bulunmasıdır.”
Torba yasaya dahil edilen ve internetin düzenlenmesine ilişkin 5651 sayılı kanunda değişiklikler öngörülen tasarı sivil toplum örgütleri tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Alternatif Bilişim Derneği, Korsan Parti, TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası gibi örgütler düzenlemenin ifade özgürlüğünü engellediğini vurgulamıştı. (EA)