Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 2 Aralık'taki toplantısı sonrası (dün) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala kararına uymadığı gerekçesiyle Türkiye hakkında resmen ihlal süreci başlatıldığını duyurdu.
Komite, iş insanı ve hak savunucusu Kavala'nın serbest bırakılmasıyla ilgili Türkiye'ye yanıt için son kez süre (19 Ocak 2022) tanıdı. ve Ankara'ya konuyla ilgili cevap için 19 Ocak 2022'ye kadar zaman tanındı.
Bakanlar Komitesi, ihlal sürecini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin nihai kararlarının infazını denetlemesini sağlayan İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme'nin 46. maddesinin 2. paragrafı uyarınca başlattı.
Komitenin ihlal gerekçeleri şöyle oldu:
Karara sadece üç ülke "hayır" dediKesin teyit edilmemiş kulis bilgilerine göre Türkiye'ye ihlal kararı için komitede temsilcileri bulunan ülkelerin oyları şöyle: Karşı oy: Azerbaycan, Türkiye, Macaristan. Çekimser oy: Rusya, Gürcistan, Moldovya, Romanya, Sırbistan, Arnavutluk, Ukrayna. Evet oyu: Geri kalan 35 ülke. |
Komite tutanaklarına göre toplantı sonuçları şöyle:
64 yaşındaki iş insanı Osman Kavala, Türkiye'de şubesini kurduğu Açık Toplum Vakfı da dahil olmak üzere sivil toplum gruplarıyla yaptığı çalışmalarla Türkiye'de tanınıyor.
İlk olarak dört yıldan fazla bir süre önce tutuklandı ve 2019'da İstanbul'daki 2013 Gezi Parkı protestolarının arkasındaki bir komplonun parçası olmakla suçlandı. Şubat 2020'de beraat etti.
Ancak Kavala hiçbir zaman serbest bırakılmadı ve beraatinden saatler sonra savcılar, onun 2016'daki başarısız darbe girişimiyle ilgili ayrı bir komplonun parçası olduğunu iddia ederek yeni suçlamalar getirdiler.
Davası daha sonra 2013 Gezi protestolarıyla ilgili olarak suçlanan, casusluk, "terör" gruplarına üyelik ve hükümeti şiddetle devirmeye çalışmak" gibi bir dizi suçla suçlanan 51 kişinin davasıyla birleştirildi.
Kavala, herhangi bir kanıta dayanmadığını söyleyerek suçlamaları reddetti.
Daha sonraki duruşmalara katılmayı reddetti ve Cuma günü, tutulduğu Silivri Cezaevi'ne bağlı bir video konferans sistemi aracılığıyla mahkemeye katılmadı.
TIKLAYIN - "Tutukluluğumun sürdürülmesi daha vahim bir hak ihlali"
Kavala'nın savunma avukatları yaptığı açıklamada, mahkemenin tutukluluk gerekçesinin savcılık tarafından davada dile getirilemeyecek kadar somut olmayan iddialara dayandığını söyledi.
Kavala, aynı davada gıyabında yargılanan Amerikalı akademisyen Henry Barkey ile 2016 darbe girişiminde komplo kurmakla suçlanıyor ve cep telefonu kayıtlarına dayalı olarak ikisinin yakın olduğunu gösteren iddiaları reddediyor.
Savunma avukatları, verilerin ikisinin hiç telefon görüşmesi yapmadığını göstermediğine dikkat çekti.
Kavala'nın savunma avukatları, mahkemenin Türkiye Mali Suçları Araştırma Kurulu'ndan alıntıladığı bir raporun Gezi Parkı protestocularına para gönderildiğine dair herhangi bir kanıt bulunmadığı sonucuna varmadığını söyledi.
Avukatlar yaptığı açıklamada, "Aynı suçlama ve iddialarla 4 yıldır tutuklu bulunan biri hakkında yeni bir delil sunulmadığını, iddianamede öne sürülen delillerin basit şüphe oluşturacak nitelikte bile olmadığını" söyledi.
(PT)