"Kıbrıslıtürk dostların tavsiyesi üzerine" Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için Kıbrıslıtürk aday göstermekten vazgeçtiklerini belirten Hristofyas, Annan Planı temelinde müzakereye açık olduklarını belirtti.
"En kısa zamanda çözüm olmalı"
AKEL ve Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) temsilcileri referandumdan sonra ilk defa buluştu. Geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleştirilen buluşmasının ardından AKEL Başkanı Hristofyas bir açıklama yaptı.
Hristofyas, "İki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümüne mümkün olan en kısa sürede ulaşabilme yönünde ortak isteğe sahibiz" dedi.
Kıbrıslırumların referandumda, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümüne değil, Annan Planı'nın bazı yönlerine "hayır" dediklerini söyleyen Hristofyas, "Annan Planını ölmüş olarak görmüyoruz. Bu plan, Kıbrıs sorununun çözüm parametrelerini içerdiği için tartışma gündeminde kalacaktır" dedi.
"Ancak plana dair ve plan dışında, Kıbrıslırumların bazı endişeleri var" diyen Hristofyas, tartışmaya açık olduklarını belirtti.
"Kıbrıslırumların büyük çoğunluğu, bir çözüm olacağına güvenmedikleri ve çözümün uygulanacağından emin olmadıkları için referandumda hayır dediler" diyen Hristofyas "Bazı düzenlemeler yapılması, herkesin kendisini güvende hissetmesi ve çözümün uygulanmasının güvencesinin verilmesi gerekir" dedi.
"AP'ye Kıbrıslıtürk aday gösterecektik"
Avrupa Parlamentosu seçimlerinin Kıbrıslıtürkler arasında yoğun bir biçimde tartışıldığını bildiğini söyleyen Hristofyas şu noktaları vurguladı:
* Kıbrıs sorununun çözülmediği koşullarda, Avrupa Birliği'ne giriş verileri zemininde, Avrupa Parlamentosu için seçimleri yapmaktan Cumhuriyet hükümeti sorumludur.
* Bizim görüşümüze göre, Kıbrıs sorunun en kısa zamanda çözülmesi için, AB ile birlikte sıkı bir şekilde çalışmamız gerekir. Çözüm temelinde, Kıbrıslıtürk yurttaşlarımıza düşen payı almaları için düzenlemeleri yapıp bunun yollarını bulabileceğimizden eminim.
* AKEL, bu Avrupa Parlamentosu seçimleri çerçevesinde aday listesinde Kıbrıslıtürk'lere yer verme ve seçilmesi için çalışma arzusunu taşıyordu. Ancak Kıbrıslıtürk dostlarımızın tavsiyelerini göz önüne aldık ve aday listemizde Kıbrıslıtürk yurttaşlarımıza yer vermekten kaçındık.
* Aday listemizde Kıbrıslıtürk olması yönünde başlangıçtaki kararımız olmasına rağmen ve bunu arzu etmemize rağmen, böylesi bir hareketi eğer Kıbrıslıtürkler kendilerini tahrik edici olarak görüyorlarsa, böylesi bir tahriki yapmayı istemedik.
"Yabancılar Kıbrıs'a karışmamalı"
İki toplumun ilerici güçlerinin, "yabancıların elden geldiğince daha az rolünün olmasıyla" bir çözüm için çalışması gerektiğini söyleyen Hristofyas, Annan Planı'nın temel alınması gerektiğini de vurguladı.
Hristofyas çözüm için istekli olduklarını ve "Taraflardan biri reddettiği takdirde Annan Planının yok sayılacağı yönündeki plan unsurunu" izlemediklerini söyledi.
Bazı sorunların olduğunu söyleyen Hristofyas "Kıbrıslıtürkler, BM ve uluslararası unsurlarla beraber tartışmalı ve iki toplum tarafından da kabul edilebilir bir çözüme ulaşmalıyız" dedi.
Hristofyas, Kuzey ve Güney arsındaki geçişlerde pasaport gösterilmesi uygulamasının da kaldırılmasından yana olduklarını söyledi.
"AB yasaları Kıbrıs'ta uygulanamıyor"
AB Komisyonu üyesi Markos Kiprianu'nun "işgal altındaki bölgeye geçmesine izin verilmemesi" hakkında bir soru sorulması üzerine Hristofyas, Kıbrıs Cumhuriyetinin AB üyesi olduğunu ama yasaların uygulanmasında problem olduğunu söyledi:
"Devam etmekte olan bölünmenin, statükonun, yabancı askerlerin varlığının sona ermesini istiyoruz. Bir AB vatandaşının, kendi vatanında bir yerden başka bir yere serbest olarak geçememesi uluslararası hukuk ve AB kuralları temelinde ve
siyasi olarak kabul edilemez.
Markos Kiprianu ile yaşanan, yanlış biçimde bir güç gösterisidir. En azından talihsiz olarak nitelenecek, siyasi olarak yanlış ve kabul edilemez bir harekettir. Gerçekten vatanımızı yeniden birleştirmeyi ve birlik olarak AB içerisinde ilerlemeyi arzu ettiğimizi söylediğimiz esnada bu tür hareketlerden kaçınılması gerekir".(EÜ/BB)