Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, "suçun önüne geçmek için böyle bir uygulama başlattıklarını" söyleyerek kendisiyle yapılan röportajda şunları söyledi.
Ankara son yıllarda hep en güvenli metropoller arasında. Bunu sağlayan nedir?
Ankara ülkemiz insanının en eski yerleşim merkezlerinden birisi. Cumhuriyetin ilanından sonra ve başkent oluşundan sonra, tüm bakanlıkların, genel müdürlüklerin, bürokrasinin, yasama organımızın var olduğu şehir.
Tabii ki kurumlarımız, adli, idari, bu oluşum içerisinde, idare yapılanmanın var olması, burada hizmet verecek insanımızın memur statüsünde olması, ülke genelinde ana merkez olarak toplanmış olması, belli bir eğitimi, yaşam standardı olan insanımızın bir araya gelmesi. Bundan da doğal olarak vatandaşlarımızın da en direk yoldan etkilenmesi söz konusu.
Yani memur şehri olduğu için mi güvenli?
Hayır, salt memur şehri olmasından değil. İlimiz üniversitelerin, eğitimin merkezi. Ülkemizdeki en köklü, en yaygın, en sağlıklı üniversiteler var. Yalnızca memurun değil, sağlığın da merkezi. Bakıyoruz eski yerleşim, nitelikli insanımız, her konunun da merkezi olması, hizmet sektörünün ilimizden ülkemize yayılması tabi ki güzellikleri yanında getiriyor. Ayrıca çevremizdeki illerin de günlük yaşam merkezi ilimiz.
Ankara'nın hangi ilçesinde, mahallesinde, sokağında hangi suç türü, saat kaçta ne şekilde işleniyor. Bunu araştırdık. Bu yeterli mi? Hangi ilçemizde hangi suç, hangi mahallede ne şekilde ortaya çıkıyor sorusunun çözümünü ve bu suçu önlemenin yolunu, suçlunun yakalanmasının yanında, sosyal boyutunu, alt yapısın da belirlemek için çalışıyoruz. Bu çalışmamız sürüyor. Umut ediyorum ki kısa bir sürede bunu da bitireceğiz.
Enteresan bir çalışma olacağı kesin. Ancak bir de bu istatistik çalışmayı bekleyemeyecek olaylar var; trafik, çetelerle mücadele, kapkaççılık gibi. Vatandaş ne zaman kaldırımları otopark olmaktan çıkmış görecek?
Ankara ilimizde sırf asayiş, "terör" değil, trafikle ilgili çalışma da var. Hangi güzergahlarda hangi tür kazalar oluyor, hangi tür gerekçeleri var, bunların çözümünü nasıl üretebiliriz diye de bir çalışmamız var. Daha sağlıklı bir değerlendirme yapmak istiyoruz.
Elimizde veriler var. Bu verileri iyi değerlendirmek lazım. Trafik denetiminin problemin çözümüne katkısı yüzde 12-14 arasında. Yani kurum olarak yüzde yüz denetim hizmetini yerine getirdiğimiz zaman katkımız bilimsel olarak bu. 86'lık bölümü sizin dışınızda kalan bölüm. Ancak biz devletiz. Kurumların koordinasyonu, bir bütün parçaları olmaları çok önemli. Bunu sağladığınız zaman diğer bölümü de çözersiniz.
60 bin öğrencimize, birer kimlik kartı çıkarıyoruz. Bu kartta, kimlik bilgileri ve fotoğrafı bulunacak. Başlığı ise şöyle: Ailemin ve ülkemin trafik polisiyim.
Kendileri eğitilirken, ana babalarını da eğitecekler. Örnek olarak kartın arkasındaki birinci madde, kırmızı ışıkta durup, yeşil ışıkta geçeceğim. Çocuğa soracağız, söz mü? Söz verecek.
Servis araçlarına binerken, inerken trafik kurallarına uyacaklar. Hareket halindeki araçta ayakta durmayacaklar. Annesi babası alkollü araç kullanırsa, emniyet kemeri takmazsa uyaracak. Seçimlerin bitmesini bekledik, şimdi bu kartlara dağıtacağız. 500 polis, bir hafta içinde ilköğretim okullarını dolaşıp, yavrularımızın kimlik katlarını verecek ve onlarla konuşacak. (NK)