Anayasa Mahkemesi, Gazeteci Ziya Ataman'ın Başvurusunu Reddetti
.jpg)
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi, Gazeteci Ziya Ataman'ın kişi hürriyeti ve güvenliğinin ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde yaptığı başvuruyu reddetti.
16 Nisan tarihli kararda başvurunun "Anayasa'nın 19. maddesinde öngörülen güvenceler kapsamında bir ihlalin olmadığının açık olduğu anlaşılmıştır" denildi.
Kararda, "başvurunun, tutuklamanın hukuki olmaması ve tutukluluk süresinin makul olmaması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiası yönünden açıkça dayanaktan yoksun" olduğu ifade edildi.
Adil yargılanma hakkının ihlal edilmesine yönelik itirazın ise tüm başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğu belirtildi.
MLSA AİHM'e başvuru yapacak
Savunmanlığını Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nin (MLSA) üstlendiği Ataman'ın avukatlarından Barış Oflas, Ataman'ın üç yıldır tutuklu olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Ziya Ataman'ın gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hedef alındığı zaten biliniyor. Bu kadar uzun bir tutukluluk süresine rağmen başvurumuzun 'dayanaktan yoksun' bulunması gerçekten anlaşılamaz. Ancak bu karar aynı zamanda iç hukuk yollarının tükenmiş olduğu anlamına da geliyor. En kısa zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurumuzu yapacağız."
Ok: Ziya için adalet arayaşımızı sürdüreceğiz
Avukat Veysel Ok ise, "Müvekkilimizin tutuklanmasının arkasında yatan sebep bölgede gazetecilik adına yürüttüğü faaliyetlerdir. Dosyasında somut hiçbir delil olmaksızın üç yıldır cezaevinde tutulmaktadır. Bu kararla AİHM'e başvuru yolumuz açılmış bulunuyor. Uluslararası mekanizmaları kullanarak Ziya için adalet arayaşımızı sürdüreceğiz. AİHM'den ümitliyiz" dedi.
Ziya Ataman kimdir?
Uzun süre Özgür Gündem gazetesinin dağıtımcılığını yaptıktan sonra DİHA'da Şırnak ve Van'da muhabir olarak çalışan Ziya Ataman 10 Nisan 2016'da Van'da gözaltına alınmış ve ertesi gün tutuklanmıştı.
Soruşturmada aleyhinde tanıklık eden tek kişinin ifadesini geri çekmesine rağmen serbest bırakılmayan Ataman'ın yargılandığı davada iddianame, tutuklandıktan tam 20 ay sonra, Aralık 2017'de hazırlandı.
İlk duruşmasına Mart 2018'de çıkan Ataman, ikinci duruşmasında SEGBİS arızası nedeniyle ifade veremedi. Ataman üç yıllık tutukluluğu boyunca sadece birkaç dakika savunma yapabilmiş oldu.
Ataman cezaevinden gönderdiği mektupta, tutuklandıktan sonra çok sayıda sağlık sorunu yaşadığını, revire çıkmak için dilekçe vermesine rağmen dört ay boyunca revire çıkarılmadığını söylemişti.
Sancılarından dolayı geceleri uyuyamadığını ve çok büyük zorluklar yaşadığını aktaran Ataman'ın talebi sonunda kabul edilmişti.
Muayenenin ardından ise doktor "bağırsaklarının iflas ettiğini" söyleyerek Ataman'ı hastaneye sevk etmiş, hastanede de bağırsak ve mide hastalıkları teşhisini konulan Ataman o günden beri düzenli ilaç alıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'nın 19. maddesine dayandırdığı gerekçede ne diyor?Madde 19 – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Şekil ve şartları kanunda gösterilen: Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir. Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal ve savaş hallerinde uzatılabilir. Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir. Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir. |
(HA)