Alternatif Aramayın, Stokları Değerlendirin

Karadeniz Teknik Üniversitesi Ordu Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ali İslam, fındık alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin 2844 sayılı kanunun uygulanması ya da yenilenmesi gerektiğini; alternatif ürün projesi çalışmalarının fındık üretimini olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Stokların eritilememesi sorgulanmalı

Alternatif ürün çalışmasının "bir ürünü kaldırıp yerine yeni bir ürün ikame etmek" olarak tanımlandığını hatırlatan İslam, Karadeniz'de fındık yerine geliştirilecek alternatif ürün çalışmasının Türkiye'nin dünya fındık konjonktüründeki yerini sarsacağını belirtti.

Son yıllarda fındık stokunun arttığı vurgulayan İslam, alternatif ürün geliştirmek yerine fındık stoklarının eritilememesinin nedenlerinin sorgulanması gerektiğini söyledi.

İslam, "Fındık stoklara ayrılıyor. Bozulmaya yüz tutan fındıklar da yağ olarak değerlendiriliyor. Ancak fındığa alternatif ürün geliştirmek yerine fındık stoklarının satılamamasının nedenleri sorgulanmalı. Japonya, bademi tanıdıktan sonra en önemli ithalatçı ülke haline geldi. Peki, kötü depo koşullarında bile bozulmadan 1 yıl bekleyen fındık niçin satılamıyor? Tanıtım kampanyaları düzenlemek için neden bu döneme kadar beklendi?" diye konuştu.

Fındık organize tarım bölgesi

Fındık üretim koşullarının ekolojik tarıma uygun olduğunu vurgulayan İslam, fındık üretim alanlarının organize tarım bölgesi olarak nitelendirilebileceğini söyledi.

İslam, fındığın kök yapısı dolayısıyla erozyonu önlemekte de önemli bir işleve sahip olduğunu belirtti ve alternatif ürün arayışına ancak fındık üretiminin yapılamadığı bölgelerde girilmesini istedi.

İslam şöyle konuştu:

* Türkiye'nin fındık üretim alanları, Doğu Karadeniz'de "eski bölge" olarak adlandırılan Ordu, Giresun ve Trabzon ile Batı Karadeniz'de "yeni bölge" olarak adlandırılan Düzce, Bolu, Adapazarı gibi illerdir.

* Eski üretim bölgesinde yetiştirilen tombul fındık çeşidi "Türk fındık kalitesi" olarak dünyada ün yapmıştır. Diğer yandan, bu bölge ekolojik tarıma da uygundur.

* Pratikte üreticilerin bir çoğu tarımsal ilaç ve gübre kullanmaz. Kullananlar da az, yetersiz ve bilinçsiz kullanır. O halde, küçük düzenlemelerle bu alan fındık organik tarım bölgesi olarak nitelendirilebilir.

* Öte yandan, bu bölgenin arazi yapısı erozyona son derece müsaittir. Fındık bitkisi, sahip olduğu kök yapısı dolayısıyla erozyonu önlemede önemli bir görev üstlenir.

* Son yıllarda, bu bölgede alternatif ürün arayışlarına giriliyor. Alternatif ürün, bir ürünü kaldırıp yerine yeni bir ürün ikame etmek olarak tanımlanır. Bu arayışlar gerçekleşecek olursa, fındık üretimimiz baltalanır ve dünya fındık konjontüründeki yerimiz de sarsılır.

* O halde, fındık tarımı kendi ekolojisine bırakılmalı ve Türk fındık kalitesi korunmalıdır. Alternatif arayışlar yeni üretim bölgesinde aranmalıdır. (BB/NK)