Afiş Yasağı Demokrasiye Tahammülsüzlük
Barış temasının gelecek kuşakların savaşa dair acıları tekrar yaşamaması için seçtiklerini açıklayan İHD, "Kürtçe'ye Tahammülsüzlük, Demokrasiye Tahammülsüzlüktür" dedi.
Afişlere beş ilde toplatma kararı
Kürtçe afişlerin toplatılmasını, Avrupa Birliği'ne (AB) Uyum adı altında çıkan yasal değişikliklere ve hukuka aykırı olduğunu savunan İHD, Genel Başkan Yardımcısı avukat Reyhan Yalçındağ imzasıyla yayımlanan açıklamada, şu noktalara işaret etti:
* İHD olarak, bu yıl 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftasının ana temasının "Barış" olmasında karar kılmıştık.
* Çünkü bizler, ülkemizde savaşın yarattığı acıların ağırlığına tanıklık ettik ve ne şimdi ne de gelecekte kuşakların benzer acıları yaşamaması için toplumsal barışa ulaşmayı temel hedef edindik.
* Kararlardan biri, 34 ilde "Barış" talepli afişler asmak olduğundan, 9 Aralık itibariyle "Barış Kazanacak" ibaresi ile aynı anlama gelen Kürtçe "Aşti Bî Ser Keve" ibarelerinin yer aldığı afişler asıldı.
Ancak Van, Hakkari, Mardin, Siirt ve Bursa'da afişlerimizin yasaklanarak toplatılmasına karar verildi.
"Cumhuriyetin temel niteliğini bozuyor"
Diğer illerde de toplatılmaya dayanak yapılan, 10 Aralık 2003 tarihli Van Sulh Ceza Mahkemesi kararında gerekçe olarak "Kürtçe afişlerin asılmasında devletin ülkesiyle bölünmez bütünlüğünün bozulacağı, Anayasa'da belirtilen Cumhuriyetin temel niteliklerini bozucu nitelikte olduğu" açıklaması yer alıyor.
* İHD olarak, AB'ye girme gayreti içinde olan ülkemizin 2003 yılında böylesi bir yasa dışı ve hukuk dışı uygulamaya tanıklık etmesini son derece düşündürücü buluyoruz.
* Karar ile adı geçen illerde afişlerimiz toplatılmış ve Hakkari Şubemiz, 10 Aralık İnsan Hakları gününde baskına uğramış ve polisçe aramadan geçirilerek afişlere el konuldu.
"Farklılıkları reddetmek anlamına gelir"
* Bu toplatma kararının altında yatan temel dayanak, Kürtçe'ye tahammülsüzlüktür.
* Kürtçe'ye tahammülsüzlük, farklılıklarımızı reddetmek anlamına geldiğinden de demokrasiye ve insan haklarına tahammülsüzlüktür.
* Ülkemizde 20 milyona yakın bir nüfusun günlük konuşma dili olarak kullandığı bir dilin yazılı kullanımın, ülkenin bütünlüğünü bozucu içerik taşıdığını iddia etmek son derece gülünç. (EÖ/BB)