ABD-Rusya Gerilimi "Ay'a Yolculuk Sahte" Tartışmasını Alevlendirdi

Soğuk Savaş yıllarının iki rakip gücü ABD ile Rusya arasında askeri ve siyasi gerilim, o yıllarda yaşanan “Ay’a insanlı yolculuk” yarışını yeniden gündeme getirdi.

ABD ile SSCB arasında uzay çalışmaları sırasında başlayan “Ay’a insanı ilk kim gönderecek” yarışını ABD, ilk insanlı Ay yolculuğu, 16 Temmuz 1969'da Apollo 11 ile başardı. Oysa 1957’de ilk uydu olan Sputnik’i yörüngeye gönderen SSCB, uzay çalışmalarında önde görünüyordu.

Apollo 11’in başarısı sonrası SSCB bu yarışta geri düşmüştü ancak daha o tarihlerden başlayarak NASA’nın Ay Yolculuğu’nun sahte olduğu iddiaları öne sürülmüştü. SSCB, Soğuk Savaş yılları boyunca bu iddiayı sıklıkla dile getirdi. 

Orijinal görüntüler ve Ay taşları kayıp

Rusya hükümeti soruşturma komisyonu sözcüsü Vladimir Markin yazdığı bir makalede astronot Neil Amstrong'un Ay'a ayak basma görüntülerinin gerçekliği konusunda şüpheler olduğunu, Ay'a inişin orijinal görüntülerinin kaybolduğunu ve Ay'dan alındığı söylenen kayaların yerinin belli olmadığını belirterek uluslararası bir soruşturma komisyonu kurularak gerçeklerin araştırılması gerektiğini söyledi.

NASA 6 yıl önce Ay'a iniş görüntülerinin yanlışlıkla silindiği itiraf etmişti. Bazı komplo teorisyenleri Ay'a iniş görüntülerinin ünlü yönetmen Stanley Kubrick tarafından çekildiğini bile iddia etmişti.

ABD ile Rusya arasındaki gerilim

Ukrayna’da yaşanan kriz Avrupa Birliği ve Rusya’nın karşılıklı uyguladığı ambargoların yanı sıra gerek ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Rusya’nın zaman zaman yaptığı açıklamalar gerekse NATO çerçevesinde gerçekleştirilen tatbikatlar, iki bloklu “Soğuk Savaş” yıllarına doğru bir geri dönüşün sinyallerini veriyor.

Geçtiğimiz hafta ABD’nin Litvanya, Letonya ve Estonya’nın da aralarında bulunduğu bazı NATO üyesi Doğu Avrupa ülkelerine orta menzilli füze yerleştirme ve askeri teçhizat göndermeye hazırlandığı yönündeki haberler, Rusya ile ABD arasındaki gerilimi daha da artırdı.

Putin: Nükleer başlıklı 40 füze

17 Haziran günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2015 sonuna dek nükleer başlık taşıyan 40 kıtalararası füzeyi envanterlerine ekleyeceklerini açıklamıştı. Putin yaptığı açıklamada bunun açık bir biçimde NATO üyesi ülkelere yerleştirilen füze kalkanına karşı bir hamle olduğunu söylemişti. “Bu füzelerin tamamı Batı’nın geliştirmekte olduğu füze kalkanını yüzde 100 delme özelliğine sahip olacak.” Rusya 2020 yılına kadar tüm silah gücünün yüzde 70’ini yenilemeyi amaçlıyor.

NATO, Rusya ile irtibatı kesti

Putin’in bu hamlesine NATO ve ABD’den sert açıklama geldi. NATO, Moskova ile özel telefon hattı dâhil tüm irtibatını kesti. NATO ile Rusya arasında iplerin tamamen koptuğunu Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksey Meşkov Moskova’da açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Putin’in açıklamasından duydukları kaygıyı dile getirdi ve kararı “eski Sovyetler Birliği topraklarında nükleer silahları imha etmek için yapılan anlaşmanın ihlali” olarak değerlendirdi.

Uşakov: Amacımız kendimizi savunmak

Putin dış politika danışmanı Yuriy Uşakov ise niyetlerinin yeni bir silahlanma yarışı olmadığını ama kendilerini savunma amacı taşıdıklarını söyleri: “Oluşan şartlar karşısında sadece bize yöneltilen askeri tehditlere yeterli düzeyde yanıt vermekle yetineceğiz. Kendimizi savunmanın ötesine giden bir niyetimiz yok”. (HK)

* Kaynak: turkrus.com, sabah.com.tr, nurriyet.com.tr