Rapor, siyasi ve ekonomik gelişmelerin yanı sıra, Türkiye'nin AB yasalarını uyarlama ve uygulama yetisini de içeriyor.
"İşkencenin cezasızlığıyla mücadele artmalı"
Rapor, Türkiye'nin siyasi dönüşüm sürecinin devam ettiğini ve Kopenhag siyasi kriterlerini yeterince karşıladığını ifade ediyor. Birçok yasal reformun yürürlüğe girdiğini, yargı başta olmak üzere, hukuk sisteminde yapısal değişimlerin önünü açacağını söylüyor. Ancak, 2005'te reformların yavaşladığına dikkat çekiyor.
Raporun siyasal kriterler bölümünde dikkat çekilen kimi önemli noktalar şöyle:
* İnsan hakları ihlallerinde azalma görülse de, bunlar meydana gelmeyi sürdürüyor. Yasaların uygulanması ve yasamaya ilişkin daha fazla inisiyatif alınmasına acilen ihtiyaç var. Reform sürecini, bütün devlet organlarının çalışmalarına entegre etmek için daha fazla çaba gösterilmesi gerek.
* Demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından, birçok yapısal reform hayata geçirildi; özellikle de yargı alanında. Komisyonun geçen yılki raporunda tavsiye ettiği altı düzenleme -Dernekler Kanunu, yeni ceza yasası, temyiz mahkemeleriyle ilgili düzenleme, Ceza Muhakemeleri Kanunu, adli kolluğun kurulmasına dair yasa, Ceza İnfaz Kanunu- yürürlüğe girdi. Ancak, uygulama bununla denk olmamayı sürdürüyor.
* Sivil-asker ilişkisine dair reformlar sürdü, ancak askeri kuvvetler hâlâ nüfuz sahibi.
* İşkence ve kötü muameleyle mücadele için gereken yasal çerçeve oluşturuldu, ancak bu alanda hâlâ bildirilen vakalar var. Bu suçları işleyenlerin cezasız kalmasıyla mücadele için daha güçlü çabaya ihtiyaç var.
* Yasal ilerleme kaydedilmiş olsa da, savcılar yeni Ceza Yasası'na dayanarak şiddet içermeyen görüşleri nedeniyle bireylere dava açmayı sürdürüyor. Bu eğilim devam ederse, Ceza Yasası'nın ilgili hükümlerinde düzeltme gerekecek.
* Bazı konuya özel önlemlere karşın, gayrimüslim azınlıkların karşılaştığı sorunlar sürüyor; yasaları AB'yle uyumlu hale getirmek acil bir ihtiyaç.
* Kadın haklarına daha fazla ilgi gösteriliyor, ancak kadına yönelik şiddet ciddi bir kaygı nedeni olmayı sürdürüyor.
* Türkçe dışındaki dilleri kullanan kültürel etkinliklere yönelik hoşgörünün artmış olmasına karşın, kültürel hakların kullanımının önünde hâlâ önemli sınırlamalar var.
* Güneydoğu'da ekonomik ve sosyal durum hemen hemen hiç iyileşmedi; bu konunun ele alınması gerekiyor.
* Ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin durumu büyük oranda değişmeden kaldı.
"İşleyen piyasa ekonomisi"
Raporun ekonomik kriterler bölümünde de, "Türkiye reformları gerçekleştirmeye devam ettiği ve mevcut istikrarını koruduğu sürece, işleyen bir piyasa ekonomisi olarak değerlendirilebilir" ifadeleri yer aldı.
Rapor, tarım sektöründeki düzenlemelerin yetersiz olduğuna dikkat çekti.
Bölgesel kalkınma politikaları arasındaki boşluk olduğunu, bu konunun ele alınması gerektiğini söyleyen rapor, çevre alanında da çabaların artırılması gerektiğini iade etti.
Komisyon, Türiye'nin dışında, Hırvatistan, Arnavutluk, Bosna, Makedonya, Sırbistan-Karadağ ve Kosova için de ilerleme raporları yayımladı. (TK)