AB İç Sorunlarını Çözmek İçin Adım Atıyor

"Bu zirve Avrupa Birliği'nin 2005'ten bu yana içine girdiği karanlık dönemden çıkması yolundaki çabaların ilk meyvesini vermesi beklenen toplantı. Ama daha çok uzun süre pazarlık yapılacak, sürecin sonuçlanmasına zaman var."

AB üyesi ülke liderlerinin bugün Brüksel'de Birliğin işleyişine dair yapılacak düzenlemeleri konuşmak üzere gerçekleştirdiği buluşmayı bianet'e değerlendiren Cengiz Aktar, Türkiye'deyse AB'nin uzun zamandır gündemden tamamen düştüğünü belirti.

"Anayasa" değil "reform"

Almanya'nın dönem başkanlığında hazırladığı ve toplantıda üzerinde konuşulan anlaşma tasarısı 2005'te Fransa ve Hollanda'daki referandumlarla reddedildikten sonra düşen "AB Anayasası" nın yerini doldurmayı amaçlıyor.

"Anayasa" tanımı dışında kalan tasarı, ortak bir "AB Dışişleri Bakanı"na yer vermiyor; üye ülkelere AB'nin özellikle ceza hukuku alanındaki düzenlemelerine katılmama tercihini tanıyor.

Bahçeşehir Üniversitesi AB Merkezi Başkanı Aktar, en önemli konununsa Birlik içinde oyçokluğuyla karar alınmasını sağlayacak, böylece tek tek ülkelerin karar alınmasını engellemesinin önüne geçilmesini sağlayacak düzenleme olduğunu vurguladı.

Çek Cumhuriyeti, Britanya ve Polonya

22 ülke 2004'te çıkan Anayasa metninde yer alan ana başlıklar üzerinde mutabık. Britanya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Hollanda ve Fransa'nınsa itirazları var.

BBC'nin haberine göre, şu an neredeyse Almanya'yla eşit oy oranına sahip olan Polonya, bunun nüfusla orantılı olarak değiştirilmesini istemiyor; Çek Cumhuriyeti'nin de benzer bir pozisyonu var.

Britanya ise, Temel Haklar Sözleşmesi gibi sosyal haklara ilişkin AB belgelerinin bağlayıcı hale gelmesini, AB'ye daha fazla alanda egemenlik devrini kabul etmiyor.

Türkiye'de AB gündem dışı

Aktar, bu zirveden kesin bir sonuç çıkmayacağını fakat Haziran 2009 Avrupa Parlamentosu seçimlerine kadar bir anlaşma yapılması gerektiğini ekledi.

Türkiye'de AB'nin tartışma konusu olmaktan uzun zamandır çıktığını belirten Aktar "Saadet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Genç Parti üyeliğe karşı. Taraf olanların da ne kadar samimi olduğu belli değil" dedi.

"Adalet ve Kalkınma Partisi 2,5 senedir hiçbir şey yapmadı ve önemli bir şansı heba etti. 22 Temmuz'dan sonra Türkiye çok istekli olsa bile karşılık bulabileceği konusunda şüpheliyim; bu süreçte AB'deki Türkiye karşıtlarının da eli güçlendi."

Türkiye, 3 Ekim 2005'te AB ile resmen tam üyelik müzakerelerine başlamıştı. (EÜ)