Üstteki fotoğraf Akıncı, alttaki Tatar dönemi müzakerelerinden Fotoğraflar: AA.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kıbrıs'ta kapsamlı çözüme ulaşılması hedefiyle İsviçre'de düzenlenen ancak başarısızlıkla sonuçlanan müzakerelerden dört yıl sonra taraflar, soruna 'ortak zemin' bulmak için İsviçre'de yeniden bir araya geliyor.
Birleşmiş Milletler öncülüğünde 27-29 Nisan'da Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılımıyla düzenlenecek 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferans, gündeme tekrar sorunlu adayı getirdi.
Toplantıya BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, başkanlık yapacak.
Ancak görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanmış, taraflar birbirlerini suçlamış ve masayı devirenin karşı taraf olduğunu dile getirmişti.
Görüşme öncesi açıklama yapan Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, "Kıbrıs'ı iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonda yeniden birleştirme müzakerelerini sürdürmeye sağlam şekilde kararlıyız" vurgusu yaptı.
Kuzey Kıbrıs Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ise "Ada'daki gerçekler zemininde bir uzlaşı arayışında var olduğumuzu söylemeye gidiyoruz. Bu gerçekler göz ardı edildiği sürece herhangi bir uzlaşı modelinin asla mümkün olmayacağını vurgulamaya gidiyoruz" dedi.
Mustafa Akıncı, cumhurbaşkanlığı süresince adanın Güney Kıbrıs (Kıbrıs Cumhuriyeti) ile yeniden birleşmesi için çalışıyordu. Akıncı'nın bu politikası Türkiye hükümeti tarafından eleştiriliyordu.
Türkiye'deki iktidarın desteklediği ve son seçimlerde cumhurbaşkanı olan Ersin Tatar ise seçim kampanyası sırasında The Guardian'a verdiği röportajda cumhurbaşkanı seçilmesi halinde amacının, "Kıbrıs'ta yan yana yaşayan iki devlet" temelinde bir çözüme dünya kamuoyunu ikna etmek olacağını söyledi.
Akıncı kampanyası sırasında şunları da kaydetti:
"Kıbrıs'ta iki ayrı devlet var, işin esası budur. Bu devleti yok etmeye kimsenin gücü yetmeyeceğine göre, işin özü ne olursa olsun bu devlet ortadan kalkmayacaktır. Bu devleti içermeyen bir anlaşma yok hükmündedir. Bu devleti ortadan kaldıramazsınız."
İngiltere'de yayımlanan The Guardian gazetesi, seçim sonrası analizinde Tatar için "sert sağcı" nitelemesini yaparken, "Türkiye'nin bu milliyetçi adayın seçilmesi için olabildiğince güç kullandığını" belirtmişti.
Gazete, Kıbrıs Girne Üniversitesi'nden tarih ve siyaset bilimi profesörü Hubert Faustmann'ın şu yorumuna yer verdi:
"Sonuç, Ankara için net bir zafer. Çözüme karşı çıkanlar ve Türkiye ile iyi ilişkiler isteyenler için büyük bir kazanım. Türkiye'nin işlerine müdahil olmasına karşı çıkanlar ve adanın yeniden birleşmesini destekleyenler kaybetti."
(PT)