Gül burada, AB ile Türkiye arasındaki hükümetlerarası konferansa katıldı.
Böylece müzakereler de resmen başlamış oldu.
Abdullah Gül, AB Dönem Başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw ve Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu yetkilisi Olli Rehn ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin üyeliğinden iki tarafın da kazançlı çıkacağını söyledi.
Gül, "Yakında Türkçe AB dillerinden biri olacak" diyerek konuşmasını Türkçe yaptı.
Abdullah Gül, Türkiye'nin reform sürecine kararlılıkla devam edeceğini de vurguladı.
Görüşmelerin yol haritası olarak nitelenen müzakere çerçeve belgesi üzerindeki pazarlıkların uzaması görüşmelerin başlamasını tehlikeye sokmuştu.
Avusturya Türkiye'ye tam üyelik dışında da bir seçeneğin önerilmesini istemişti.
Türkiye ise kesin bir dille bunu reddetmişti.
Avusturya şu maddeler üzerinde ısrar ediyordu :
* Müzakere Çerçeve Belgesi'nden "hedef tam üyelik" ifadesi çıkarılmalı.
* Tam üyeliğe alternatifler getirilmeli.
* Hırvatistan'la savaş suçları nedeniyle askıya alınan müzakereler başlamalı.
Tepkiler...
Lüksemburg'daki pazarlıklar sonunda imtiyazlı ortaklık konusundaki ısrarından son dakikada vazgeçen Avusturya'nın Başbakanı Wolfgang Schussel, çerçeve belgede yeralan "hazmetme kapasitesi" ile Türkiye'ye üyelik için ek koşul getirildiğini savundu. Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik de, "hazmetme kapasitesi"yle ilgili ifadenin ülkesinin başarısı olduğunu söyledi. Fransa Dışişleri Bakanı Philippe Douste-Blazy, müzakerelerin ucunun açık olduğu hatırlatması yaparken, Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht ise alınan kararla Avrupa Birliği'nin itibarını kaybetmekten kurtulduğunu söyledi.
Avusturya Başbakanı Wolfgang Schussel, birliğin yeni üyeleri hazmetme kapasitesinin bundan sonraki genişlemeler için de emsal teşkil edeceğini savundu. Schussel, "Katılım müzakerelerinin geri dönüşü olmayan otomatik bir mekanizmanın başlangıcı sayılamayacağını kayıtlara geçirdik" dedi.
Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ise, Türkiye'nin üyeliğine karşı olmadıklarını ancak ülkesinin müzakere sürecine ilişkin bazı şartları belirlemek için titiz davrandığını belirtti. Plassnik NTV'ye verdiği demeçte birliğin hazmetme kapasitesine ilişkin ifadenin türkiye için ek bir koşul olmadığını savunurken, Avusturya televizyonunda tam aksini söyleyerek pazarlıklardan kazançlı çıktıklarını iddia etti.
İmtiyazlı ortaklıktan vazgeçmelerinin başarısızlık olmadığını vurgulayan Plassnik, Türkiye'nin üye olması için, AB'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi gerekeceğini hatırlattı.
Straw: Tarihi bir gün
İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Lüksemburg'da düzenlenen basın toplantısında, "Bu, tarihi bir gündür. Müzakerlere başlıyoruz ama zorlu bir süreç olacak" dedi. Straw, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın desteğine minnettar olduklarını da vurguladı.
Straw, Müslüman ve laik bir ülkenin AB'ye katılımının "Birlikte yaşanabileceğinin ve çalışılabileceğinin bir kanıtı" olacağını söyledi.
Rehn: Sıra Türkiye'de
Komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ise, "Adil bir oyun oldu. Kriterleri yerine getirme sırası Türkiye'de" şeklinde konuştu. Rehn, AB'nin istikrarlı ve demokratik bir Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu söyledi.
Rehn, basın toplantısında, Türkiye ile müzakerelerin açılması yönünde alınan sonuçtan memnun olduklarını belirterek, "Diğer ülkelere hangi şartlar uygulandıysa, Türkiye'ye de aynı şartlar uygulanacak. Yeni bir şart öne sürülmeyecek" diye konuştu.
Solana: Herkes kazandı
Basın toplantısına katılan AB Ortak Güvenlik ve Dış politika Yüksek temsilcisi Javier Solana da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e sürece yaptıkları katkıdan ötürü teşekkür etti.
"Herkes kazandı" diyen Solana, 1999 yılında kendisinin gece geç saatlerde Ankara'ya gittiğini, bu gece ise Gül'ün Lüksemburg'a gelmek üzere olduğunu kaydetti.
Blazy: Müzakerelerin ucu açık
Fransa Dışişleri Bakanı Philippe Douste-Blazy, müzakerelerin "ucu açık" doğasına dikkat çekerek, müzakerelerin otomatik olarak üyelik anlamına gelmediğini belirtti.
Fransız Bakan, insan hakları veya temel özgürlüklerin ihlali durumunda müzakerelerin durdurulacağını kaydederek, "Fransa, iki şeyeuymaya çalıştı: Bir taraftan yükümlülükleri, diğer taraftan Fransız kamuoyunun endişelerini göz önüne almak istedi" dedi.
Belçika: AB itibar kaybetmekten kurtuldu
Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht da, Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin başlatılması kararından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye ile müzakereleri başlatma konusunda uzlaşma sağlayan AB'nin, itibar kaybetmekten kurtulduğunu söyledi. (EÖ/EK)