* Fotoğraf: Arşiv - AA
Tarım ve Orman Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü, Dersim’de kutsal kabul edilen ve “Xızır’ın davarı” diye anılan dağ keçilerini avlatmak için ihale açtı.
Dersim’in Aliboğazı ve Salördek bölgesinde 5, Darıkent ve Gökçek bölgesinde 5, Büyükyurt ve Çıralı bölgesinde 5 ve Derindere ile Kocatepe bölgesinde 2 olmak üzere toplamda 17 dağ keçisinin katledilmesinin planlandığı ihalenin 13 Temmuz’da yapılacağı aktarıldı.
Karar çok sayıda doğa ve yaşam savunucusu kurum ve kişiler tarafından tepkiyle karşılanırken, dağ keçilerinin öldürülmemesi için change.org’da da imza kampanyası başlatıldı.
Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi ise Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ni (Bern Sözleşmesi) hatırlatarak yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisinin, “Kesin Koruma Altına Alınan Fauna Türleri” kategorisinde bulunduğunu belirtti. Kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Malatya İdare Mahkemesi’ne dava açıldı.
HDP’li Önlü’den bakanlığa dilekçe
HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, söz konusu ihalenin iptal edilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı’na dilekçe verdi. Önlü şunları söyledi:
“Dersim Raye Haq inancı, doğayı canlı görüp kutsallaştırır. Dağların, ağaçların, suların, canlı görülerek kutsanması tarihin en eski ritüellerindendir. İnsanların yaşamlarında önemli düzeyde yer bulan, onların yaşamlarını kolaylaştıran ve korunmalarını sağlayan bütün figürlerin kutsallaştırılmasına dayalı animistik sistemin Dersim’de fazlasıyla izlerini görmek mümkündür.
* Alican Önlü
“Dersim, Kürt Alevi halkının doğayla kurduğu ilişki inanç ve kültürler içi içe geçmiş ve bütünleşmiştir. Dersim’de doğal yaşam, inanç ve kültür birbirinden ayrı düşünülmemelidir. Dersim’in doğasına ve hayvanlarına yönelik her saldırıları aynı zamanda inancına ve kültürüne yapılmış sayılmaktadır.”
İVHO: Salgın riski demek
İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan da karara tepki göstererek, dağ keçilerinin Türkiye’nin de tarafı olduğu Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birlik’in (IUCN) kırmızı listesinde yer aldığını hatırlattı:
“Doğaya, yaban hayatına yapılan müdahaleler yeni ve giderek daha tehlikeli salgınlarla insanlığı karşı karşıya bırakmaktadır. Ülkemizde endemik olarak bulunan canlıların korunması esasen bölgenin ekosistemini ve toplumun sağlığını korumakla eşdeğerdir.
* Murat Arslan
“Giderek tahrip olan gezegende hala elinde doğal kaynakları ve tür çeşitliliği taşıyan ülkeler şanslı sayılmaktadır. Ülkemiz de bu açıdan oldukça zengindir. Bu zenginliklerin geleceğe taşınması için adımların dikkatli atılması ülkemizin yararına olacaktır.”
TIKLAYIN - Av Turizmi Yüzünden 1 Yılda 2.546 Hayvan Öldü
İmza kampanyası: Dersim’de avcılık yasaklansın
İhalenin durdurulması talebiyle Tunceli Valiliği ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şube Müdürlüğü’ne yönelik change.org’da başlatılan kampanyada* şu ifadeler yer aldı:
İlimiz genelinde son yıllarda yaban hayatına yönelik av faaliyetlerinde ciddi oranda bir artış görülmektedir. Avcılığa yasal olarak izin veren, her yıl Mart-Nisan ayında toplanan il av komisyonları ve bu komisyonların aldığı kararları hayata geçiren merkezi av komisyonu MAK’dır. Her yıl il Av Komisyonu kararlar alarak ilimizde av için sahalar açmakta ve kotalar belirleyerek yaban hayatının avlanmasına yasal olarak izin verilmektedir. Bu durum hem bu işi yasal olarak yapan avcıları hem de kaçak avcıları il içi ve il dışından buraya çekmektedir. İlimiz yurttaşları yediden yetmişe avcılık istemiyor ve avcılığa karşıdır. Bunu defalarca dile getirmiş, imza kampanyaları gerçekleştirmiş ve protestolar yapmıştır. Fakat her defasında gerek il av komisyonu, gerekse de MAK yerelden gelen bu talepleri dikkate almamaktadır.
İlimiz Anadolu'nun en önemli biyolojik çeşitlilik alanı olma özelliğine sahiptir. BERN sözleşmesine göre çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban keçisi, keklikler, ayılar, urkekliği, vaşak, su samuru, Munzur alabalığı, gibi birçok tür nesli tehlike altında ve korunması gereken türler listesinde gösterilmiştir. Fakat koruma altındaki bu türler için bile zaman zaman avlama kotası belirlenmesi üzücü bir durumdur. Böylesi bir öneme sahip olan coğrafyamızda yaban hayatının ve doğanın korunmaya ihtiyacı vardır. Yasal ya da yasal olmayan avcılık faaliyetleri sonucunda doğamızda bulunan dağ keçileri, keklikler, alabalık, tavşanlar, kuş türleri, yaban domuzları, ayı gibi birçok tür acımasızca avlanmaktadır. Avcılık adı altında yaban hayatı katliamı önüne geçilmez bir duruma gelmiştir. Hem ilimizde kayıtlı avcıların hem de Elazığ, Bingöl, Erzincan gibi çevre illerden kalabalık gruplar halinde av maksatlı ilimize avlanmaya gelen avcıların, denetim olmadığından da dolayı günlük olarak belirlenen avlanma kotalarını kat ve kat aştıkları ortadadır. Mesela Mazgirt ilçemizde bulunan bir avlağa il dışından son bir hafta içerisinde 15-20 şer kişilik gruplardan oluşan 50 den fazla avcının geldiği ve sayıları yüzlerle ifade edilen keklik, bıldırcın ve yaban ördeği avladıkları bilinmektedir.
Son haftalarda ulusal medyaya da yansıdığı üzere ilimizde kaçak avcılar tarafından başta kutsal da sayılan dağ keçilerinin avlanmasında büyük artış gözlemlenmiştir. Yine keklik, yaban ördeği ve hatta ayılar bile bu av yapanların hedefi olmuştur. En son olarak da Pülümür vadisinde nesli tehlike altında bulunan bir vaşak katledilmiştir. Belirtiğimiz gibi yasal ya da kaçak avcılık yapanların neyi ne kadar avladığı artık kontrol edilemez bir duruma gelmiştir. Zaman zaman kaçak avcılıkla mücadelede olumlu çalışmalar görülse de Tunceli Milli Parklar Şube Müdürlüğü ve Orman Müdürlüğü bünyesinde görev yapan koruma memurlarının azlığı ister istemez geniş bir sahaya sahip olan ilimizde kontrolü de yetersiz kılmaktadır.
Öte yandan çetin kış koşulları yaban hayatını olumsuz etkilemekte, keklik ve dağ keçileri aşırı soğuk ve yem bulamamaktan dolayı aşağılara inmekte kendilerinde kaçacak, uçacak güç dahi olmayan bu canlılar kolay hedef olmaktadırlar.
Bizler, imzası bulunanlar, doğada yaşam süren yaban hayatının korunmasını, yasal olarak devam eden avcılık faaliyetlerinin yasaklanmasını, kaçak avcılık yapanlara karşı gerekli tedbirlerin alınarak suç işleyenlerin tespit edilmesini ve cezalandırılmalarını istiyoruz. Ayrıca 2020 Temmuz ayında yapılacak olan Tunceli İl Av Komisyonu toplantısında da 2020-2021 av sezonu dahilinde ilimiz genelinde av için kota belirlenmemesini ve tüm sahaların ava kapalı tutulmasını talep ediyoruz.
Tüm avcılık faaliyetleri yasaklanmıştı
Daha önce kentte avcılığın yasaklanması için imza kampanyası düzenlemiş, 2019’da da dağ keçilerinin gerek yasal gerekse yasa dışı avlanmasına artan tepkiler üzerine dönemin Valisi Tuncay Sonel imzasıyla ildeki tüm avcılık faaliyetlerini yasaklayan bir karar alınmıştı.
Avlanması yasak ve koruma altındaki tür olan yaban keçileri ve çengel boynuzlu dağ keçileri, Dünya Doğa Koruma Birliğinin (IUCN) yayımladığı Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi’nde bulunuyor. (TP)
* Kampanyaya imza vermek için tıklayın