Fotoğraf: Zeynep Kuray
Mor Dayanışma, 8 Mart'a giderken, "İstanbul Sözleşmesi uygulansın" sloganıyla taleplerini yinelemek için Süreyya Operası önünde eylem gerçekleştirdi. Eylemde, “Erkek egemen politikalar = Yalanlar, dolanlar, hak gaspları, İstanbul Sözleşmesi Uygulansın” pankartı açılırken, “Tecavüz kriz masaları derhal açılsın“, “Grevio raporu Türkçeye çevrilsin “ dövizleri taşındı. Eylemde sık sık, “Dünyayı yerinden oynatacağız”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı.
"144 sığınmaevi var"
Mor Dayanışma üyesi Çağla Akdemir okuduğu açıklamada şu noktalara dikkat çekildi:
*Erkek egemen zihniyetin kadın düşmanı politikaları, kadınların kazanılmış haklarına saldırıları katlanarak arttı. İktidar koalisyonunun attığı her adımın erkek egemen sistemden yana olduğunu ve kadına yönelik şiddetle mücadelede etkin rol almak yerine İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’u hedef tahtasına koyduklarını defalarca deneyimledik.
“İstanbul Sözleşmesi’nde ve 6284’te geçen geniş şiddet tanımları şiddetle mücadelede de kabul görüyor mu?” diye soran Çağla, “Yoksa ‘senden kötü durumda olanlar var’ diyen görevliler gibi kadınların beyanları kulak arkası mı ediliyor? Kadınların çektiği acının derecesine göre kadınlara psikolojik şiddet mi uygulanıyor?”
“Türkiye’de kadına yönelik şiddetin hangi boyuta ulaştığını sadece geçtiğimiz yıl kullanılmaya başlanan KADES uygulamasına 45 bin 920 kadının ihbarda bulunmasından bile görebiliyoruz ancak şiddetin boyutunu gösteren bu sayılara rağmen bu şiddetin önlenmesine dair nasıl çözümler bulunduğu muamma.
"Sadece 2020 yılında şiddete uğrayan ve öldürülen kadın ve çocuk sayısı 2 bini aşmışken, ülke genelinde 3 bin 454 kapasiteli 144 sığınma evinin olması şiddeti önlemede olduğu gibi şiddet halinde müdahalede de ne kadar geride kaldığımızı ortaya koyuyor”
Kadınların talepleri
*Mevcut sığınma evlerinin koşulları iyileştirilmeli ve hiç bir kadının geri gönderilmeyeceği şekilde sayıları ve kapasiteleri arttırılmalıdır.
*Kadınların 24 saat boyunca ulaşıp destek alabilecekleri acil ve konuya özel destek hattı derhal oluşturulmalıdır.
*Tecavüz kriz merkezleri acilen oluşturulmalıdır.
*Kadına yönelik şiddetle mücadelede yer alacak her birim, her kurumda bulunan ve bulunacak kişilerin toplumsal cinsiyet eşitliği bakımından yeterliliği denetlenmelidir ve personellere kadının insan hakları ile kadın erkek eşitliği konusunda düzenli ve sürekli eğitimler verilmelidir.
* Toplumsal Cinsiyet Eşitliği dersi MEB müfredatında okutulmalıdır.
*Kadınlara şiddetle mücadelede izlemesi gereken yollar ve haklarla ilgili bilgilendirici yayınlar yapılarak yaygınlaştırılmalıdır.
(EMK)