Fotoğraf: Uludağ Üniversitesi'nde kadınlı-erkekli, örtülü örtüsüz öğrenciler/wikipedia
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan Rize'de yaptığı konuşmada, yeniden siyaset gündemine giren "başörtüsü" konusunu yorumladı. Arslan, Erdoğan'ın Anayasa değişikliği, Kılıçdaroğlu'nun yasa değişikliği önerilerinin ötesinde, AYM'nin bireysel başvuru kapsamındaki değerlendirmeler sonunda ulaştığı "hak temelli" içtihatlarını işaret etti.
Arka plan
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Ekim Pazartesi akşamı "Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız" demiş ve ertesi gün CHP, başörtüsüne güvenceyle ilgili yasa teklifini Meclis'e sunmuştu.
TIKLAYIN-Başörtüsü teklifi: "Hellaşme" toplantıları sonrası bir adım
Konunun İslamcı kadınlar arasında da ilgiyle karşılanması üzerine AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun son teklifini bir taktik olarak görüyorum. Kanun teklifi diye sundukları metin kapsayıcı olmaktan ve çözümden uzaktır. Yeni yasakların dayanağı haline bile gelebilir." diyerek öneriye karşı çıkmış ve Eğer dürüstsen, samimiysen gençlerimizin en büyük hassasiyetleri olan bu meselenin arkasındaysan gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım. Hatta bununla kalmayalım kadının ve erkeğin birlikteliğinden oluşan aile kurumumuza da güçlendirerek ilave değişikler de yapalım," demişti.
TIKLAYIN-"Başörtüsünde çözümü yasa değil Anayasa düzeyinde sağlayalım"
Arslan: "AYM 2012'den beri sorunu
hak temelli kararlarla çözüyor"
Arslan bu tartışma bağlamında "başörtüsü"nün bireysel hak kapsamında hukukun alanında çözülmekte olduğuna yönelik bir yaklaşım olarak yankılanan konuşmasında "Anayasa Mahkemesi 2012 yılından itibaren hak eksenli yaklaşımla laikliğin özgürlükçü bir yorumunu yapmaya başlamıştır." dedi.
Arslan Anayasa Mahkemesi ve AİHM'nin "başörtüsü" konusundaki önceki tutumlarını hatırlattı: "Anayasa Mahkemesi 2008'de [...] başörtüsü yasağını kaldırmaya yönelik anayasa değişikliğini laiklik ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle iptal etmişti. Anayasa Mahkemesinin bu yorumu AİHM tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine de uygun bulunmuştu."
Arslan, 2012'den başlayarak AYM'nin "[...] başörtülü olduğu için mahkeme salonundan çıkarılan avukatın, aynı nedenle üniversiteden atılan öğrencinin ve başörtüsü taktığı için işine son verilen devlet memurunun anayasal haklarının ihlal edildiğine karar ver[diğini], bu kararlarda başörtüsünün din ve vicdan özgürlüğünün bir gereği olduğunu, başörtüsüne yönelik yasağın hiçbir kanuni temeli olmadığını ve bu yasağın inanç temelinde ayrımcılık teşkil ettiğini vurgula[dı]."
"AYM kararları Avrupa'ya örnektir"
Anayasa Mahkemesi Genel Sekreterliği ve Avrupa Konseyi tarafından ortaklaşa yürütülen proje kapsamında düzenlenen panelde konuşan Arslan,"[AYM'nin]Başka bir ifadeyle Avrupa içtihadına ilham vermesi ve onu zenginleştirmesi beklenen kararlar[ının], Anayasa Mahkemesinin norm denetiminde ve bireysel başvuruda verdiği özgürlükçü kararlar [olduğunu]" savundu.
"Bireysel başvuruda 'hak
eksenli paradigma' hakim olmalı"
"Türk Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruya ilişkin birçok kararında anayasa yargısına hâkim olması gereken yaklaşımın hak eksenli paradigma olduğunu belirtmiştir." diyen Başkan Arslan, hak eksenli yaklaşımın özgürlüğün esas, sınırlamanın istisna olduğu kabulünden hareket ettiğini ve bu yaklaşımın anayasanın temel haklara öncelik verilerek özgürlükler lehine yorumlanmasını gerektirdiğini ifade etti.
Arslan, Anayasa Mahkemesinin sadece din ve vicdan özgürlüğü alanında değil yaşama hakkından ifade özgürlüğüne, adil yargılanma hakkından örgütlenme özgürlüğüne kadar tüm anayasal hak ve özgürlüklere ilişkin çok önemli kararlar verdiğini ve vermeye devam ettiğini söyledi. "Anayasa Mahkemesi anayasal adaleti sağlamak için Mevlana'nın asırlar öncesinde ifade ettiği gibi 'her şeyi yerli yerine koymaya' çalışmaktadır." dedi.
(AEK)