Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" çerçevesinde 18 Temmuz'da Dolmabahçe'deki Başkanlık Ofisi'nde yaptığı toplantıya katılan Van Kadın Derneği'nden Zozan Özgökçe, önerilerinin Başbakan tarafından olumlu karşılanmadığını söyledi.
Özgökçe bianet'e, çeşitli sivil toplum kuruluşlarından 90 kadının katıldığı toplantıyı anlattı:
"Başbakan bazı sözlere çok takıldı. Kürtlerin yaşadığı bölgelerde üniversitelerin psikoloji ve tıp bölümleri ile kamu yönetiminde Kürtçe bilen uzmanların olması gerektiğini söyledim. Başbakan "nereden bulacağız o kadar Kürtçe bilen doktoru, ayrıca doktorlar bölgeye gitmek istemiyor" dedi. Kürtlüğe hakaretten kaç dava var, dedim; ben nereden bileyim, cevabını aldım. Başbakan kadınların sözlerine sürekli müdahale etti. Öneri almaktan çok, her şeyi ben bilirim tavrındaydı, toplu bir şekilde had bildiriyordu aslında. Toplantıya umutlu gittim, umutsuz ayrıldım.
Sorunun algılanışı hatalı
"Ben 'Kamusal alanda hükümet başörtüsü ile empati yapabiliyor ama Kürtçe konuşanlarla da empati yapması lazım' deyince Başbakan, 'başörtülüler kamusal alanda çalışamıyor, siyaset yapabiliyorlar mı?' diye sordu. Bu Kürtler için de geçerli, Kürtler kendi diliyle siyaset yapabiliyor mu? Ayrıca Başbakan bana göre çok korkunç bir şey söyledi, bu konuda; 'kamusal alanda Kürtçe konuşanlar için tercüman' var dedi. Böyle bir şey yok oysa."
Özgökçe, "Asında sorunun algılanış biçimi hatalı, hala 'terör' ve 'teröristler' deniyor" diyerek, "Başbakan'a 'orada yaşayan kimse 'terör' ve 'terörist' diyemez, AKP teşkilatınız da diyemez' dedim. Kendisi bunu eleştirdi. Benim anladığım, hükümet 'Kürtler vardır' noktasında; daha ilerisi yok" diye konuştu.
Nelerin yapılmayacağını anladık
Başbakan Erdoğan'a "Demokratik açılımın sınırları nereye kadar, şimdiye kadar nerelerde hata yapıldı?" sorusunu yönelttiğini anlatan Özgökçe, şöyle devam etti:
"Demokratik açılımdan geri adım atıldı. Şimdiye kadar nelerin yapılmayacağını anladık ve bunu Başbakan'a söyledim. Örneğin anayasa değişikliği yapılmayacağını, seçim barajının düşürülmeyeceğini, cezaevindeki çocuklar konusunda yeterli adımların atılmadığını, yurtdışındaki Kürtler ve dağdan dönüşler için hiçbir şey yapılmadığını anladık. Koruculuk sistemi zaten gündemimizde yok."
Özgökçe toplantıda dile getirdiği önerileri şöyle sıraladı:
*Okul öncesi Kürtçe eğitim yapılması, ders kitaplarının çoğulculuğu yansıması lazım.
*Uçak anonslarının Kürtçe yapılması önemli.
*Bölgede en sıcak olan konu, gerilla bedenlerine yapılanlar. Cenazelerin ailelere verilmeyişi travma yaratıyor.
*Yargı sisteminde sorunlar var. Örgüt üyesi olmayanlar örgüt üyesi gibi yargılanıyor. Bu sorunların giderilmesi gerekir.
*Kadınlar için travma çalışmaları başlatılmalı.
*Köy isimleri geri verilmeli. Okullara şehit isimlerinin verilmesi çocuklar üzerinde travma yaratıyor, bundan vazgeçilmesi gerekir. (SP)