Meclis Eğitim Komisyonu üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Can Gazalcı ise Çelik'in aksine, okullarda seçmeli de olsa din dersi verilmesinin Anayasaya aykırı olduğunu savundu.
Gazalcı, eğitimdeki sorunların görmezden gelinip, din eğitiminin öne çıkarılarak konunun farklı bir yöne çekildiğini söyledi. Din derslerinin devlet okullarındaki program birliği ve bütünlüğüne aykırı olacağını ifade etti.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de dün bir açıklama yaparak "Din eğitiminin seçmeli ders olarak müfredata dahil edilmesi laik eğitimi daha da geriletecektir" dedi.
Başbakan'a "din dersi" için soru önergesi
CHP İstanbul Milletvekili Ali Rıza Gülçiçek`in soru önergesini yanıtlarken konuya değinen Çelik, Anayasanın din eğitiminin devlet eliyle verilmesini düzenleyen 24. maddesini hatırlatarak, başka dinlere mensup öğrencilerin bu derslere girme zorunluluğu olmadığını, dersin zorunlu ders kapsamından çıkarılması yönünde bir çalışma yapılmadığını söyledi.
Gülçiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders programlarında, dini hükümler içeren konuların yer almasının Anayasa`nın 4 ve 24. maddelerindeki "T.C. devletinin resmi dini olmadığı" ilkesiyle bağdaşıp bağdaşmadığı ve Avrupa Birliği'ne (AB) uyum çerçevesinde bu dersin nasıl ele alınacağına ilişkin sorular yöneltti.
Çelik: Anayasa din eğitimini kısıtlamıyor
Milli Eğitim Bakanı Çelik, bu soruları yanıtlarken, Anayasada din eğitiminin ve öğretiminin kısıtlanması ya da verilmemesini öngören bir hüküm yer almadığını söyledi. Çelik, derslerin programında ahlaki bilgilerin yanı sıra İslam dini ve diğer dinleri, ana kaynaklarına dayalı olarak tanıma imkanı verildiğini belirtti.
Çelik, "Devletler vatandaşlarının dinine müdahale etmeyi özgürlüklerin kısıtlanması olarak değerlendirmekte, bu nedenle kendileri din eğitimi verdiği gibi, kendileri dışında din eğitimi veren özel kuruluşları da desteklemeyi bir kamu hizmeti olarak görmektedir. Hatta bazı AB ülkelerinde din eğitimi, ana okullarından itibaren verilmektedir" dedi.
Gazalcı: Din eğitimi YÖK yasasına tepki
CHP milletvekili Gazalcı ise, bugünkü yazılı açıklamasında şu noktalara dikkat çekti:
* AKP'li milletvekilleri, YÖK yasasına tepki olarak seçmeli din dersi önerisini getirmişlerdir. Bu tutum öğretim birliği içinde verilen laik, pozitif eğitim yapımızı bir yanlıştan kurtarırken daha büyük bir yanlışa sürüklüyor.
* Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi dışında seçmeli de olsa din eğitimi dersinin tüm okullarda okutulması Anayasanın 42. maddesindeki "eğitim ve öğretim Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre yapılması" ve Milli Eğitim Kanunu'ndaki eğitimin laik, hür ve bilimsel olması anlayışına aykırıdır.
* Dinin eğitime karıştırılması sistemin özünü bozar. Eğitimin, öğrencilerin ve öğretmenlerin sorunlarını din eğitimi gündemine saplamak da yanlıştır.
Dinçer: Eğitime acil çözüm
Eğitim-Sen Başkanı Dinçer'in açıklamasında tüm eğitim bileşenlerinin katıldığı eğitim şurasının acilen toplanması, şuranın üniversiteye giriş dahil eğitimin bütün kademelerinin sorunlarına çözüm üretmesi önerisi yer aldı.
Dinçer, YÖK yasasının veto edilmesinden sonra, din eğitiminin liselere taşınmasının gündeme geldiğini, bu yaklaşımın laik eğitim ilkesini geriye götüreceğini ve imam hatip liselerinin ihtiyaçlara göre sayılarının azaltılması gerektiğini belirtti. (ÖG/BB)