"İstanbul'a göç eden çocuklar, kalabalık aile oldukları için barınma sorunu yaşıyorlar. Aileler yoksul, çocuklarını okuldan alıp dışarıda çalıştırıabiliyor. Ayrıca dil, kültür ve kimlikleri nedeniyle çocuklar dışlanabiliyor. Kendilerini bu nedenlerle ifade edemiyorlar; özgüven, sosyalleşme ve iletişim sorunları yaşıyorlar."
Başak Kültür ve Sanat Vakfı üyelerinden Ayşe Tepe, Vakfa gelen çocukların içinde bulundukları koşullar dolayısıyla yaşadıkları sorunları bianet'e anlattı:
"Ailelerin eğitim düzeylerinin düşük, okuma yazma bilmiyorlar bu nedenle çocuklar da eğitimde başarılı olamıyor. Kiracı oldukları için sık sık mekan değiştirmeleri gerekebiliyor. Ev değiştirdiklerinde çocuklar okullarından ve alıştıkları çevreden de uzaklaşıyorlar."
"Çocuklar yeteneklerini fark etti"
Tepe, Vakfa gelen çocuklarda gözlemlediği değişimleri şöyle özetliyor:
"Yaşadıkları sorunlar çocukları psikolojik ve sosyal olarak önemli ölçüde etkiliyor. Vakfa gelen çocuklar da aslında değişik profillerde. İletişim kuramayan, hırçın, 'sokak ağzı' kullanan çocuklar, Vakıftaki çalışmaların etksiyle daha rahat iletişim kurabiliyorlar, hırçınlıkları azalıyor.
"Yeteneklerinin farkına varma ve onları geliştirme bilinçli katılım ve özgüven geliştirmelerini sağlıyor. Paylaşımcı ve dayanışma içinde olmaları, derslerinde başarı göstermeleri ailelerin ve bizim gözlediğimiz diğer olumlu sonuçlar. Bunlar sayesinde aileler ve çocuklar kuruma güveniyor ve kurumu sahipleniyor."
Vakfın bir projesi Diyarbakır'da da sürmekle birlikte çalışmaları şimdilik sadece İstanbul'la sınırlı. Vakıf, eğitsel ve sanatsal çalışmalara katılmak isteyen çocuklardan ücret talep etmiyor. Eğitimcilerin özel bir durumu olmadığı takdirde atölye çalışmaları haftasonları daha yoğun olmak üzere haftada beş gün.
Vakıf 10 bin çocuğa yardım etti
Başak Vakfı, şu an yaşları 6-16 arasında olan 51 çocuk ve 18-27 yaş grubundan 10 gençle çalışıyor. Bugüne kadar 10 binin üzerinde çocuk Vakfın proje ve eğitimlerinden faydalandı.
Vakıf yüzde 70 kadın kotası uyguladığından kız çocukları çoğunlukta. Çoğu çocuğun ailesi doğu ve güneydoğuda yaşanan çatışma ortamı ve "yerinden etme" politikasından dolayı zorunlu göçe maruz kalmış.
Vakıftaki etkinliklere katılan çocuklar yoğun olarak Mardin, Bitlis, Siirt, Tunceli, Iğdır ve Diyarbakır'dan İstanbul'a gelmekle birlikte, aralarında Samsun, Gümüşhane, Ordu ve Çorum'dan gelenler de bulunuyor.
Sinema atölyesi de geliyor
Dördü tam, 16'sı yarı zamanlı olmak için Vakıf'ta 20 kişi çalıştıklarını söyleyen Tepe, sanatsal çalışmaları yürüten beş, eğitsel ve diğer (sosyal eğitim, web tasarım, matematik, İngilizce, sosyal bilgiler, bilgisayar) çalışmaları yürüten yedi eğitmenle çalıştıklarını belirtti.
Vakıf şu an "Akademik Destek Programı", "Farklı Yaşamlar Ortak Umutlar" ve "Gençliğin Sesi" olmak üzere üç proje yürütüyor, iki yeni projeyse yolda. Sinema atölyesi, Rehabilitasyon merkezi ve Göç Müzesi kurmak da Vakfın hedefleri arasında. (GG/TK)