ABF Genel Sekreteri Fevzi Gümüş, bugün (24 Kasım) yaptığı basın açıklamasında, İstanbul 5. İdare Mahekemesi'nin Kenanoğlu'nun lehine karar verdiğini, Kenanoğlu'nun oğlunun, "artık ailesinin inanmadığı bir inancı öğrenmek zorunda kalmayacağını, asimile edilemeyeceğini" bildirdi.
Gümüş, "Valilik sorunun çözümü ve demokrasi gereği kararı temyiz etmemeli" dedi.
Valilik itiraz etmişti
Kenanoğlu, dördüncü sınıfa başlayan oğlunun zorunlu din dersinden muaf tutulması için Haziran 2005'te İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurmuştu. Müdürlükten yanıt gelmeyince İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nde dava açan Kenanoğlu, dilekçesinde "Oğluma, anne ve babasının iradesi dışında, aynı zamanda dini ve felsefi görüşlerine de aykırı olarak dini eğitim verilmektedir" demişti.
İstanbul Valiliği'yse mahkemeye davacının Müslümanlık dışında bir dinden olduğuna dair beyanı bulunmadığını ve derslerin zorunlu olduğunu savunmuştu. Mahkeme, 30 Aralık 2005'te verdiği kararda "davacının herhangi bir din mensubu olduğuna bakılmaksızın, temel hak ve hürriyetlerden olan dini inanç özgürlüğünün uygulanması kapsamında çocuğunun din kültürü dersinden muaf tutulmasına" hükmederek yürütmeyi durdurma kararı vermişti. İstanbul Valiliği'yse Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurarak yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasını istemişti. Mahkeme de bu talebi yerinde bulmuştu.
Gümüş: Hükümet zorunlu din derslerini kaldırmalı
Gümüş, "Hükümet eğer Türkiye'nin, temel hak ve özgürlüklere sahip çıkıp koruyan bir hukuk devleti olduğunu göstermek istiyorsa, İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin kararından gerekli dersi çıkarmalı, laikliğe, insan hak ve hukukuna, uluslar arası sözleşmelere aykırı olan zorunlu din derslerini kaldırmalıdır."
"Hükümet siyasi iradesini göstererek, Mahkeme kararını temyiz etmeyerek, yani olumlu bir adım atarak, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını sağlayarak, Türkiye üzerindeki bu ayıbı temizlemelidir."
Gümüş, zorunlu din derslerinin "Alevi çocuklarını Sünnileştirme amacıyla 12 Eylül Anayasası'yla getirildiğini" de anımsattı.
'82 Anayasası'nın 24. maddesinde şu ifade yer alıyor: "Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır." (TK)