Suriye’nin Duma kentinde bir araya gelen insan hakları savunucuları, 2013’te alıkonularak kaybedilen Ruzan Zaitona, Samira Al-Khalil, Wael Hamada ve Nazım Al-Hammadi için adalet istedi.
İnsan hakları savunucuları çarşamba günü (dün) Suriye’de insan hakları ihlallerini izleyen sivil toplum kuruluşu Şiddet İzleme Merkezi’nin (Violations Documentation Center - VDC) Duma şubesi önünde bir araya geldi. 11 yıl önce VDC Duma şubesinde alıkonularak kaybedilen ve bir daha haber alınamayan dört insan hakları savunucusunun akıbetini sordu.
Ellerinde kaybedilen aktivistlerin fotoğraflarını taşıyan protestocular, Suriye’nin yeni hükümetinden, olayın soruşturulmasını ve sorumluların ortaya çıkarılarak yargılanmasını talep etti.
Kaybedilen aktivistlerden Samira Al-Khalil’in eşi Yasin al-Haj Saleh şöyle konuştu:
“Buradayız; çünkü kaybedilen bu dört insan hakları savunucusunun akıbeti hakkındaki tüm gerçekleri bilmek istiyoruz. Ceyş’ul İslam’ı olaydan sorumlu tutmak için elimizde yeterince kanıt var. Soruşturulmasını istediğimiz şüphelilerin isimleri elimizde var. Faillerin Suriye mahkemeleri tarafından yargılanmasını istiyoruz.”
Samira Al-Khalil’in yeğeni Alaa al-Merhi ise şunları söyledi:
“Kaybedilen insan hakları savunucuları için adalet istiyoruz. Belki böyle yaralarımızı iyileştirebiliriz. Bir aile olarak onların akıbetlerini bilmek ve olayın faillerinden hesap sormak istiyoruz.”
Ne olmuştu?
Razan Zaitona, Samira Al-Khalil, Wael Hamada ve Nazım Al-Hammadi, Suriye’de insan hakları ihlallerini izleyen sivil toplum kuruluşu Şiddet İzleme Merkezi’nde (Violations Documentation Center - VDC) çalışan insan hakları savunucularıydı.
Dört Suriyeli insan hakları savunucusu, Beşar Esad rejimine karşı 2011’de başlayan halk ayaklanmasında aktif rol oynadı. Aynı zamanda hem Esad rejimi tarafından hem de silahlı örgüt Ceyş’ul İslam tarafından gerçekleştirilen hak ihlallerini belgeledi.
İnsan hakları savunucuları, 9 Aralık 2013’te Doğu Guta bölgesindeki Duma kentinin VDC ofisinde kimliği belirsiz silahlı bir grup tarafından alıkonuldu. O tarihte ise bu bölge Esad rejimine muhalif silahlı örgüt Ceyş’ul İslam’ın (İslam Ordusu) kontrolündeydi.
11 yıldan beri insan hakları savunucularından haber alınamadı.
Olayı ise henüz hiçbir örgüt üstlenmedi. Ancak Ceyş’ul İslam örgütü, olayın sorumlusu olarak görülüyor.
(EC)