"Kent Tarihi '05" bienalinin en temel özelliği, alanında ilk kez yapılıyor olmasıydı.
Bu zamana değin Zonguldak tarihi üzerine yapılan hiç tartışmasız en kapsamlı çalışma olan bienalde, ülkenin dört bir yanında çalışmalarını sürdüren araştırmacılar bir araya gelerek, elde ettikleri bilgi ve belgeleri birbirleriyle paylaşma olanağı buldu. Bu buluşma ayrıca bir çok yeni fikrin önünü açarken, kimi ortak çalışmaların da temelini attı.
Cumhuriyetin ilk yüksek öğrenim kurumu olan "Zonguldak Maden Mektebi" üzerine çalışan araştırmacı ve akademisyenlerin, çabalarını birleştirip, bir kitapta toplama kararı alması bu ortaklaşmanın en somut ifadesiydi.
Üretim faaliyeti, sosyal ve kültürel yapı olmak üzere, kömür havzasına özgü bir çok olgunun şekillenmesindeki başat etmenlerden biri olan "mükellefiyet", bienalde geniş biçimde ele alındı.
Bu alanda çalışma yürüten akademisyenler, konuyu daha derinlikli araştırıp, tüm yönleriyle gün ışığına çıkarmayı hedef olarak önüne koydular. Başta sivil toplum örgütleri, yerel araştırmacılar ve Zonguldaklı aydınlar olmak üzere ilgili tüm çevreleri kendileriyle işbirliğine çağırdılar.
Zonguldak kömür havzasının çeşitli dönemlerine ilişkin olarak sunulan tebliğler, havzanın tarihsel sürecinin birçok yönünü aydınlatarak bütünlüklü bir tarih bilgisini ortaya çıkardı.
Sunulan tebliğlerin başta Başbakanlık, Osmanlı ve Cumhuriyet arşivi olmak üzere sağlam kaynaklardan derlenmiş olması, rivayetlere dayalı tarih yazımı sürecini artık sona erdirdi.
Yalnızca kent tarihini değil, Osmanlı tarihini de yakından ilgilendiren kimi bilgiler ilk kez bu bienalde sunuldu.
Bir bildiride; Osmanlı'da modern anlamda kurulan ilk şirketin bilinenin aksine İstanbul'da kurulan " Şirket-i Hayriye" değil, kömür havzasında kurulan "Ereğli Maden Kumpanyası" olduğu söylenerek, tüm Osmanlı tarih yazımını değiştirecek bir iddia ortaya kondu. Aynı şekilde, havzada üretime başlama tarihinin 1848 değil, en az on yıl daha öncesi olduğunun saptaması yapıldı.
"Kent Tarihi '05" bienalinde kentimizin yalnızca tarihsel süreci değil, bu süreçle çok yakından ilgili olan sosyal ve kültürel yapı da irdelendi. Kimi sorunlar üzerine esaslı çözüm önerileri sunuldu.
Havzadaki işçi hareketleri ve siyasal örgütlenmeler üzerine sunulan tebliğlerin az sayıda kalması, çalışmanın önemli bir eksiği olarak görüldü. Üretime başlamasından bu yana geçen yüzeli yılı aşkın sürede birçok direnişe, eyleme, greve sahne olan havzanın, bu yönüne ilişkin hiçbir tebliğ sunulmazken, siyasal hareketlerden yalnızca "Türkçülük" üzerine iki adet bildiri sunuldu.
Kapanış oturumunda, kentin tüm eski yöneticilerinin (valiler, belediye başkanları) ve eski dernek - oda yöneticilerinin çağrılı olduğu bir forum olarak düzenlendi. Forum, katılımın az olmasına karşın, nitelikli ve nostalji kokulu bir etkinlik olarak iz bıraktı.
Bienalin bir diğer eksikliği de izleyici yönündendi. Açılış oturumunu yaklaşık yüz elli kişi izlerken, bu sayı kimi oturumlarda elliye kadar düştü. Diğer yandan bir çok siyasi parti ve sivil toplum örgütü yöneticisinin davetli oldukları halde protokol düzeyinde bile katılmamaları dikkat çekiciydi.
"Kent Tarihi '05" bienali, Zonguldak tarihinin ilkçağdan günümüze kadar irdelendiği bir etkinlik oldu. Kent tarihi yazımı açısından dönüm noktası sayılabilecek bu etkinlik, bundan sonra bu alanda çalışacak olanlara sunduğu olanaklar açısından da değerliydi.
Bienalin kültür etkinlikleri kapsamında Osman Zeki Oral saygı gecesi yapıldı. Osman Zeki Oral'ın 35 eserinin röprodüksiyonundan oluşan bir de sergi açıldı. Ayrıca, Prof Dr. Emre Dölen'in arşivinden oluşan "Eski Zonguldak Kartpostalları Sergisi" yoğun ilgi gören etkinlikler arasındaydı.
Bienalde on beşi akademisyen, on üçü tarih araştırmacısı - yazar olmak üzere, 28 katılımcı, kent tarihi üzerine 27 bildiri sundu.(AÖ/AD)