Türkiye, Almanya, Rusya ve Fransa liderlerinin katıldığı Vahdettin Köşkü'ndeki Suriye konulu zirve sona erdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle zirveye katıldı.
Görüşme 19.30’da sona erdi ve 2 saat 45 sürdü.
Basın toplantısı 19.35’te başladı. İlk konuşmayı Erdoğan yaptı.
Erdoğan: Önceliğimiz akan durdurulması
Erdoğan toplantının amacını şöyle açıkladı:
“Ana önceliklerimiz sahada tam olarak ateşkesin sağlanması ve hakim kılınması ile akan kanın bir an önce durdurulması hedefimiz var. Ayrıca Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda siyasi çözüme ulaşılmasını ve istikrarın sağlanması noktasında neler yapılabilir? Bunları etraflıca ele alma fırsatı bulduk.”
Erdoğan Suriye’deki savaşın çevre ülkelere ve Suriyelilere zarar verdiğini söyledi ve uluslararası toplumu ilgisiz kalmakla suçladı.
“Birçok ülke krizin vahametini krizin etkileri kendi sınırlarına ulaşınca idrak edebilmiştir. Artık bu kayıtsızlığa bir son verilmesi gerekiyor. İnisiyatif alınmadığı takdirde trajedi daha da kötüye gidecektir.”
“Bugün Fransa ve Almanya'nın katılımıyla Astana'da yakalanan sinerjiyi daha ileriye taşıyabileceğimizi gördük. Bu olumlu işbirliğine ne kadar çok paydaş ülke katkı sağlayabilirse kalıcı bir çözüme de o denli hızlı ulaşabileceğimize inanıyorum. Bugün verimli istişareler gerçekleştirdik.
“Çözüm BM gözetimindeki müzakerelerden geçer”
“Kalıcı çözüm yolunun Suriye halkının öncülüğünde, BM gözetiminde yürütülen müzakerelerden geçtiğini vurguladık. İdlib konusunda Putin ile imzaladığımız muhtıranın imzalanmasında sağlanan ilerlemeyi teyit ettik.
Anayasa için yılsonu vurgusu
“Anayasa Komitesi'nin kuruluş sürecinin en kısa sürede, yıl sonu itibariyle tamamlanması çağrısında bulunduk.
Ardoğan ardından Türkiye’nin 33 milyar para harcadığını belirtti. Kış şartları dolayısıyla artacak sorunlar için yardım çağrısında bulundu.
“Adil yük paylaşımı hususunda AB'nin verdiği taahhütlerin yerine getirilmesini beklediğimizi de hatırlatmak isterim. Diğer ülkelerden de desteklerini artırma çağrısında bulunuyorum.”
Putin: Astana sayesinde Suriye barışa ilerliyor
Ardından Putin konuştu.
Rusya Astana sürecinin garantör ülkesi olarak üzerine düşeni yapacağını söyleyen Putin şöyle konuştu:
“Rusya'nın Türkiye'nin İran'ın Astana çerçevesinde yürüttükleri faaliyetler sayesinde Suriye topraklarının büyük bir bölümü teröristlerden arındırıldı. Ve ülke adım adım barışa ilerliyor. Suriye'de barış, sadece diplomatik yollarla mümkün olabilir. Suriyeliler kendi kaderlerini kendileri tayin etmelidirler.
Putin Astana paktı gereğinin yapıldığını da belirtti:
“Radikal unsurların temizlenmesi gerekiyor. Bu hedef de güncel bir hedeftir. Sayın Erdoğan ile bizim Avrupalı meslektaşlarımızı, Rus-Türk muhtırasının hayata geçirilmesiyle ilgili bilgilendirdik. Orada çatışmasızlık bölgesi gibi geçici bir tedbir olduğunu düşünüyoruz.”
“Türkiye'nin bu silahsızlanmış olan bölgeden, hem muhaliflerin hem ağır silahların çekilmesi için çaba sarf edeceğini ümit ediyoruz. Bizim Türk partnerimiz elinden geleni yapıyor.
Putin uluslararası toplumla birlikte çalışmanın da öneminden bahsetti. İnsani yardımın gerekli olduğunu söyledi:
“Mültecilerin ülkesine dönüşü görüşüldü. Rusya birçok şey yapıyor. Ülkedeki durumu iyileştirmek için, ekonominin kalkınması için uluslararası toplumun el ele çaba sarf etmesi lazım.”
Macron: Siyasi çözüm gerekiyor
Daha sonra Macron açıklama yaptı:
Macron Washington’da Birleşmiş Milletler Genel Kurul (UNGA) toplantıları sırasında yapılan ve “Small Group” olarak adlandırılan görüşmeler ile Astana ve Cenevre görüşmelerinin örtüşmesi gerektiğini söyledi. Bu dileğini daha önce de ifade ettiğini ekledi.
Macron konuşmasında İdlib için Türkiye ve Rusya’nın yaptığı anlaşmanın gereklerinin yerine getirilmesinin önemli olduğunu da belirtti.
“Kapsayıcı bir Suriye’nin oluşturulması çok önemli. Suriye’deki tüm grupların ortaklaşacağı bir çözüm gerekiyor. Suriye halkı kendi geleceğini belirlemek için karar verme hakkına sahip olmalı.
“Biliyoruz ki bugün rejim askeri olarak yeniden fetih mantığında davranıyor. Bu da Suriye'nin istikrarını sağlayacak bir adım değil. Henüz Anayasa Komitesi toplantısını yapmış değil. Sene sonuna kadar Anayasa Komitesi ile listenin onaylanmasını ve bu toplantının yapılmasını istiyoruz. Bu konuyla ilgili irademiz tamdır. Bunun mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
“Toplantıya katılan ülkeler olarak Suriye anayasası için çalışmaların başlaması gerektiğini sonuç bildirgemizde de belirttik.
“İnsani yardım için çalışmalara önem veriyoruz. Sayın Putin de sözünü etti geçtiğimiz aylarda Doğu Guta’da Rusya ile ortak bir çalışmamız oldu. Alandaki silahlı grupların insani yardımları engellemeleri gibi sorun halen var.
“Siyasi çözüm getirilmediği sürece Suriyeli mültecilerin geri dönmesini olası olarak görmüyoruz. Çünkü bu insanlar zaten siyasi baskılar ve güvenli yaşam koşulları olmadığı için ülkelerinden çıktı.”
“Bugün yaptığımız toplantı çok önemliydi. Burada konuştuklarımız ve nihai bildirgemiz önümüzdeki dönemde sırtımıza sorumluluk yüklüyor.”
Merkel: Anayasa komisyonu yıl sonuna kadar kurulmalı
Merkel ise konuşmasına ortak bildirge yayınlamanın bir başarı olduğunu söyleyerek başladı:
“Ortak bir bildirgeye imza atabildiğimiz yararlı bir toplantı oldu. Burada Small Group’tan iki ve Astana sürecinden iki ülke olarak bir araya gelmemiz ayrıca önemliydi.”
Merkel Suriye’de çözümün silahla değil siyaset yoluyla ve BM gözetiminde sağlanabileceğini söyledi.
“İnsanların geri dönebilmesi için siyasi bir çözüm gerekiyor. Burada sadece askeri açıdan değil, siyasi açıdan bir çözüm bulmak gerekiyor. Suriye tüm yaşayanlarına güvenli bir yer sağlayabilecek bir ülke haline gelmeli.
“Türkiye ve Rusya arasında İdlib konusunda verimli bir çalışma gerçekleşti. Zaten silahsızlandırma açısından İdlib bölgesinde büyük bir başarı elde edilmiş bulunuyor. Kesinlikle kimyasal silahların kullanılmaması doğrultusunda kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
“Anayasa Komitesi'nin yıl sonuna kadar bir araya gelmesinin önemli olduğunu düşünmekteyiz.
“Sığınmacıların ülkelerine geri dönebilmeleri. BM ile sıkı bir işbirliği yapılması gerekiyor. Geri dönen insanların tutuklanmaması gerekiyor. Belli insani altyapının yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şekilde bir sükunetin olması, insanların geri dönebilmeleri için siyasi bir çözüm gerekmektedir. Suriye'nin yine bütün halkı için güvenli bir vatan olması gerekmektedir. Ortak bir irademiz vardı. Çünkü çözüm aciliyeti hepimizin gördüğü bir gereksinim. Bu açıdan siyasi sürecin özellikle de şimdi tam da bu zamanda bulunması çok çok önemli. Ve bizlerin İdlib'in barışçıl bir çözüm kapsamında insani bir felaket olmadan barışçıl çözüm bulunması yolunda çalışmaya devam edilmeli" (HK)
* Fotoğraf: Kayhan Özer - İstanbul/AA