İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’nin cezaevlerindeki açlık grevlerine dair raporuna göre, açlık grevinin 43. gününde olan mahpuslar var.
Tutuklulara, hükümlülere ve yakınlarına hukuki yardım veren Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi (ZDİ) Eş Sözcüsü Arif Yılmaz, açlık grevlerinin taleplerini, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini bianet'e anlattı.
Yılmaz, talepler karşılanıncaya kadar geri adım atılmayacağını söylerken halka duyarlılık çağrısında bulundu.
Hangi hapishanelerde, kaç gün?
İHD’nin raporuna göre, Şakran Hapishanesi’nden beşi kadın 33 mahpus açlık grevinin 43., Edirne Hapishanesi’nden 16 mahpus 33., Van T Tipi Hapishanesi’nden sekiz mahpus 22., Sincan Kadın Hapishanesi’nden yedi kadın mahpus açlık grevlerinin 35. gününde.
Ayrıca birçok hapishanede 15 Mart-15 Nisan arasında mahpuslar beşer günlük süreyle, dönüşümlü beşer kişilik gruplarla açlık grevlerine girdi.
Mardin E Tipi Cezaevi’nden bianet’e gönderilen mektupta da talepler aktarılıp direnişe destek çağrısı yapılırken, mahpuslar süreli dönüşümlü açlık grevine başladıklarını yazdı.
Açlık grevinde olanların talepleri
Açlık grevinde olanlar, taleplerini şöyle sıralıyor:
“PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının kaldırılması.”
“Kürt illerinde gerçekleşen yıkım ve yasaklara son verilmesi.”
“Cezaevlerinde mahpuslara yönelik kötü tutumun değiştirilmesi.”
Açlık grevinde hasta mahpuslar da var
Bazı hasta mahpusların da açlık grevine girdiğini belirten Yılmaz, cezaevlerinde sağlık koşullarının zaten kötü olduğunu, olağanüstü hal (OHAL) süreciyle tedavi koşullarının daha da kötüleştiğini, sağlık hakkına dair hiçbir talebin ve mecburi ihtiyacın karşılanmadığını söyledi.
“Örneğin, Edirne F Tipi Cezaevi’ndeki Zerdeşt Oduncu adlı hasta mahpus 28 gündür süresiz dönüşümsüz açlık grevinde.
“Daha önceden bedeller ödenerek kazanılmış olan ortak alan, sosyal aktivite hakları hepsi yasaklandı.
“Edirne’de mahpuslar aile veya avukat görüşü fark etmeksizin koğuşa her giriş çıkışta parmak izi vermeye mecbur bırakılıyor.
“Bunun dışında genel olarak bütün cezaevlerinde görüşe giden ailelere onur kırıcı bir biçimde ince arama dayatılıyor.
“Beş dakika bile dayanmanın çok zor olduğu ring araçlarında mahpuslar beş gün yolculuğa maruz bırakılarak sürgün ediliyor, kelepçeli tedaviye zorlanıyorlar.”
Neden açlık grevi yapıyorlar?
Yılmaz, açlık grevi eylemlerinin çıkış noktalarını şu ifadelerle anlattı:
“Öcalan, 27 Temmuz 2011’den beri avukatlarıyla, 5 Nisan 2015’ten beri heyetle, 11 Eylül 2016’dan beri de ailesiyle görüştürülmüyor. Açlık grevindekilerin temel talebi Öcalan üzerindeki keyfi olarak sürdürülen ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması.
“İkinci talep, genel anlamda Türkiye halkları ve muhalifler üzerinde, özel anlamda Kürt halkı üzerinde Kürdistan’da var olan çok ciddi hak ihlallerine ve şehirlerde, kırsalda sokağa çıkma yasaklarına bir son verilmesi.
“Heyet görüşmeleri karşılıksız kaldı”
Arif Yılmaz, mahpusların değişmesini istediklerini hapishane koşullarını da şöyle özetledi:
“Dışarıdaki savaşın gelişmesiyle beraber cezaevlerinde OHAL’in öncesinde başlayan çok ciddi hak ihlalleri ve sürgünler söz konusu. Bunlar OHAL süreciyle daha da katlandı. Yetkililer alanın açılmasını ve kanunun da el vermesiyle beraber kendilerinde bu hakkı buldu.
“Cezaevi yönetimleriyle yapılan görüşmelerden sonuç alamadık.
“Dışarıdan insan hakları savunucuları olarak oluşturduğumuz heyetler cezaevi yetkilileriyle görüştü ancak herhangi bir iyileşme olmadığı gibi; darp ve sürgün etmeye, yerlerde sürüklemeye varacak şekilde koşullar ağırlaştırıldı.
“Heyetlerimize verilen cevaplar içinde de elle tutulacak hiçbir somut gerekçe ve karşılık yok.” (TP/AS)