TKP : Yasak barış ve kardeşlik mesajına
Filmin yasaklanmasını barış ve kardeşlik mesajlarının insanlara ulaşmasını engellemek olarak değerlendiren TKP açıklamasında şu tespitlere yer verildi :
* Şaşırmadık çünkü bugün ülkemizde emeğin her türlüsü ve emekçiler korkunç bir saldırı altındadır.
* Düşük ücretle,örgütsüzleştirilerek , kölelik koşullarında çalışmaya mahkum edilen milyonlar, eserleri sümen altı edilen, unutuşa mahkum edilen, herhangi bir düşünsel çabası baskıyla karşı karşıya kalan binlerce ilerici aydın, apolitizme mahkum edilen yüz binlerce öğrenci, bu memleketin bugünkü fotoğrafında temel unsurlardır.
* Avrupa Birliği hülyasıyla, "Ulusal Program" yutturmacasıyla memleketin demokrasiye kavuşacağı yanılsamamsını üretenler, diğer yandan emeğe saldırmaya devam ediyorlar.
* Bu ülkenin emekçilerinin, emperyalizmin çıkarları için ölüme gönderilme hazırlıklarının yapıldığı günlerde, barış ve kardeşlik mesajlarını, sanatsal bir başarıyla yüz binlere taşıyan bu filmin yasaklanması hiç de tesadüf değildir.
Nazım Kültürevi : Yasakçılıkta devam
Nazım Kültürevi, Filmin, zindanda yaşamayı reddetmenin bir ifadesi olduğunu bildirdiği açıklamada şu görüşlere yer verildi :
* Kültürel yaşantımızda hüküm süren çürüme, gericilik ve yozlaşma, milyonlarca emekçiyi, aydını, öğrenciyi akıl dışılığın zindanlarına kapatmaktadır.
* "Büyük Adam Küçük Aşk" filmi,bu zindanda yaşamayı istememenin bir ifadesi olduğu için, kardeşliği ve barışı bu toprakların insanına bir kez daha hatırlattığı için yasaklanmıştır.
* Yılmaz Güney'imizin "Duvar"ından, Metin Erksan'ın "Yılanların Öcü"ne kadar yüzlerce film, bir çırpıda karanlığa mahkum edilmişlerdir.
* Nazım'ı kendi ülkesinde, kendi dilinde yasaklayanlar, aynı kafayla icraatlarına devam etmektedir. (EÖ/NM)