Zeydan'ın avukatı Karaman: Nobranca yapılan bu uygulama kabul edilemez

31 Mart yerel seçimlerinde resmi olmayan sonuçlara göre, 245 bin 573 oy ve yüzde 55 oy oranıyla Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen DEM Parti’nin adayı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının elinden alınmasına Diyarbakır’da hukukçular tepki gösterdi.

Diyarbakır Barosu Adli Yardım binasında yapılan açıklamaya Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve Abdullah Zeydan'ın avukatı Mahsuni Karaman’ın yanı sıra, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi üyeleri katıldı.

Eren: Karar, hukuka aykırı

Açıklamada ilk olarak Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren söz aldı. Eren, Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin Yargıtay yolu açık olmak üzere vermiş olduğu ve kesinleşen 4 Nisan 2023 tarihli kararını kanun yolları tüketilmeden kaldırmasının hukuka aykırılık oluşturduğunu belirtti.

Eren, şunları kaydetti:

“Seçimden önceki son iş gününde başvurunun yapılması ve memnu hakların iadesi kararının aynı gün kaldırılarak adli sicil kaydına işlenmesi, Van İl Seçim Kurulu’na seçimlerden hemen sonraki gün bir siyasi partinin tam da bu kararlar ve sebeplerle itirazda bulunması, tüm sürecin önceden kurgulandığını göstermektedir. Van İl Seçim Kurulu’ndan seçim sonuçlarına yönelik hukuka aykırı yargı kararları üzerinden yapılmak istenilen müdahaleleri boşa çıkarmasını ve itirazı reddetmesini bekliyoruz. Aksi bir durum demokrasiye ve seçmen iradesine açık bir müdahale sonucunu doğuracaktır. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu hatırlatıyor, herkesi sonuçlara saygı göstermeye davet ediyoruz.”

Karaman: YSK, adaylığını kesinleştirmişti

Nahit Eren’in ardından Zeydan’ın avukatı Mahsuni Karaman söz aldı.

Türkiye’de ne seçmenin ne de seçilmişlerin bir hukuki güvenliğinin kaldığını belirten Karaman, “Kesinleşmiş gibi görülen kural ile kaidelerin istenildiği zaman siyasetin müdahalesiyle değiştirilebildiğini” söyledi.

Tutuklanan Zeydan’ın ceza infazının 2019 itibariyle tamamlanmasının ardından 3 yıl bekleme süresinin dolduğunu, 4 Nisan 2023 tarihinde Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin Zeydan'a memnu haklarını verdiğini hatırlatan Karaman, 10 Nisan 2023 tarihinde ise kararın hem kendilerine hem de Cumhuriyet Başsavcılığı'na tebliğ edilmesini istediklerini belirtti.

25 Nisan 2023 tarihinde mahkeme kararıyla ilgili bir kesinleştirme tutanağı hazırlayarak Zeydan'ın memnu haklarının iade edilmesi için Adli Sicil Genel Müdürlüğü’ne bildirimde bulunduklarını belirten Karaman, bu durum üzerine Zeydan’ın adaylık başvurusunun YSK tarafından kesinleştirildiğini dile getirdi.

“Cumhuriyet tarihinde bir ilk”

Karaman sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir yıl önce kesinleşmiş olan kararını ek bir kararla kaldırdığını öğrenmiş olduk. Bu durumun Sayın Zeydan'la ilgili bir mesele olmadığını düşünüyorum. Bunun da sistematik, önceden planlanmış ve bütün belediye ya da belediye meclis üyelerine ilişkin de bu tarz bir komplonun siyaset eliyle hukuksal saldırıların yapılabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde özellikle il, ilçe seçim kurulları ve YSK nezdinde yapılacak itirazlarla zaten bütün bunlar anlaşılır. Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. İlk kez bir mahkeme, temyiz kanun yoluna tabi olan kararını bizzat savcılığın başvurusu üzerine kaldırıyor.” 

“Yargıtay dışında bozulamaz”

“İtiraz kanun yolunda bir mahkeme, kendisince verilmiş olan kararı kaldırabilir, değiştirebilir, kısmen kabul edebilir, reddedebilir. Yapmazsa kendisini takip eden mahkemeye gönderir ama temyiz kanun yoluna tabi bir karar, Yargıtay dışında asla ve asla bozulamaz. Usul hükümlerinde böyle bir şey yoktur. 4 Nisan 2023 tarihinde Sayın Zeydan'la ilgili bir memnu haklarının iadesi kararı temyize tabi bir karardır. Nitekim kendisinde de kararın temyize tabi olduğu yazılmıştır. Eğer sizler bu kesinleşmeyi bir operasyonla kaldırıyorsanız 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin yapması gereken şey şudur; Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın o talebini bir temyiz dilekçesi olarak ele alıp dosyayı Yargıtay’a gönderin. Şimdi bütün hukuk kuralları çiğnenerek, nobranca yapılan bu uygulama kabul edilemez.” 

(İY/VC)