Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlileri soruşturması ile birleştirilen dava görülmeye devam ediyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bugünkü duruşmaya tutuklu sanıklar eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstanbul İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Ercan Demir cezaevinden getirildi. Duruşmaya tutuksuz sanıklardan Muhittin Zenit, Onur Karakaya, Sabri Uzun, Faruk Sarı, Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler katılırken, İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç duruşmaya yine gelmedi. HDP Milletvekili Garo Paylan da duruşmaya seyirci olarak katıldı.
Zenit: Dink'in öldürüleceğini devlete bildirdim
Duruşmada polis Muhittin Zenit'in savunması alındı.
Zenit savunmasından “Görev yaptığım süre içinde hazırladığım F4 raporu cinayetin engellenmesi için en somut stratejik istihbarat çalışmasıdır” diyen Zenit, F3-F4 raporlarında Dink'in öldürüleceğini bizzat kendisinin yazdığını aktardı.
"Cinayete göz yumduk" demişti
Örgüt üyeliği, tasarlayarak öldürme iddialarını reddeden Zenit “Eğer örgüt üyesi olsaydım, örgütün eylemini sabote edecek şekilde neden 10 ay önceden Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldürmekte kararlı olduğunu devlete bildireyim” dedi.
Zenit, 19 Nisan'daki duruşmada "Dink cinayetine devlet olarak göz yumduk" demişti.
"Erhan Tuncel'i zarfladım"
Kayıp olduğu iddia edilen F5 raporları ile ilgili bilgisi olmadığını söyleyen Zenit, cinayetten 1 saat 45 dakika sonra Erhan Tuncel ile yaptığı telefon konuşmasının ise “algı operasyonu” için basına sızdırıldığını iddia etti.
Zenit şöyle konuştu:
“O konuşma yüzünden örseleniyorum. Kimse 'Zenit bilgi toplamış' demiyor. Her dönem aleyhime kullanılıyor bu konuşma. Meslektaşlarım yüzünden bu görüşme nedeniyle hedef yapıldım. Karşımdaki elemanı konuşturmaya çalışıyorum. Cinayeti önlemeyen kişiler bu görüşmeyi sızdırarak beni mağdur etmişlerdir. İlk günden biliyorlardı raporda yazdığımı."
Konuşmanın “istihbarat sanatı” olduğunu söyleyen “Ben Dink'in nasıl öldürüldüğünü televizyondan öğrenmiştim. O konuşma boyunca Erhan Tuncel'i zarflıyordum” diye konuştu.
Zenit, "Kitaplar yazıp rant elde eden gezeteciler vardı. Ben Hrant Dink'i ondan daha çok seviyorum. Dink bu ülke için zararlı bir insan değildi. Bu yüzden hedef seçildi zaten" dedi.
Duruşma, Zenit'in sorgusuyla devam edecek. Duruşmalar, 21 Haziran (Salı) ve 23 Haziran (Perşembe) de devam edecek.
Muhittin Zenit kimdir? |
Dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nde polis memuru olan Muhittin Zenit, cinayeti organize etmekle yargılanan muhbir Erhan Tuncel’le cinayetten yarım saat sonra telefonda konuşmuş, cinayet planlarından haberdar olduğunu gösteren bu ses kaydına rağmen Zenit, 2013 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in Özel Kalem Müdürlüğü’ne atanmıştı. Hrant Dink cinayetini organize etmekle yargılanan ve beraat eden polis muhbiri Erhan Tuncel’in cinayetten yarım saat sonra polis memuru Muhittin Zenit’le yaptığı telefon konuşmasının kayıtları 2007 yılında ortaya çıkmıştı. Bu kayıtlar, Zenit’in, Hrant Dink öldürülmesiyle ilgili tüm planlardan haberdar olduğunu ortaya koyuyordu. Hrant Dink cinayetini organize etmekle yargılanan ve beraat eden polis muhbiri Erhan Tuncel’in cinayetten yarım saat sonra polis memuru Muhittin Zenit’le yaptığı telefon konuşmasında Zenit, “Ne oğlum, direkt kafaya sıkmışlar... Tek farklılık, kaçmayacaktı ama bu kaçtı” demişti. Zenit, telefon görüşmelerinin haberini yapan bianet.org sitesine 25 bin YTL, NTV'ye 90 bin YTL tazminat davası açmıştı. Zenit, 13 Ocak 2015'te, Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında, cinayet işlendiği dönemde Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olan Özkan Mumcu ile birlikte tutuklanmıştı. Zenit, yeniden görülen Dink davasının 19 Nisan'daki duruşmasında tahliye edilmişti. Kaynak: Agos |
Kamu görevlileri davası
Savcı Gökalp Kökçü’nün hazırladığı, aralarında Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler, Celalettin Cerrah ve Reşat Altay’ın da bulunduğu 26 sanığın yargılanmasının istendiği kamu görevlileri iddianamesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş ve ana davanın devam ettiği 5. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı kabul etmemesi üzerine iki mahkeme arasındaki uyuşmazlık Yargıtay’a taşınmıştı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi de, kamu görevlileriyle ilgili açılan davayı ana davayla birleştirmeye karar vermişti.
Birleştirilen Dink cinayeti davasının ilk duruşmasında sanıklar Yılmaz Angın ve Ali Fuat Yılmazer mahkeme heyetinin tarafsız olamayacağı gerekçesiyle redd-i hakim talebinde bulunmuştu.
Redd-i hakim taleplerinin reddedildiği davada Ordu Vali Yardımcısı eski Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Ali Özkılınç hakkında hazırlanan iddianame de 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklar Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu’nun tahliyesine karar vermiş, mahkeme savcısı tahliye talepleriyle ilgili olarak itirazda bulunmuş ve karar düzeltmesi istemişti. Savcının talebini değerlendiren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi karar düzeltme talebini de reddetmişti. (EA)