bianet'in görüştüğü UNICEF bölge beslenme programının başında bulunan Arnold Timmer, "Unun demir ve folik asitle zenginleştirilmesinin yararı konusundaki savlar o kadar ikna edici, sağlanacak yararlar o kadar kapsamlı ve gereksinim o kadar açık ve ivedi ki, asılında güç olsaydı bile bunu yapmamız gerekirdi. Oysa, yapılacak iş hiç de güç değildir. Tersine, kolaydır, ucuzdur ve etkilidir" dedi.
Uluslararası Un Üreticileri Derneği (IAOM), Unun Zenginleştirilmesi Girişimi (FFI) ve UNICEF yetkilileri, 10-13 Kasım tarihleri arasında İstanbul The Marmara Oteli'nde unun mineral karışımıyla güçlendirilmesinin yararları üzerine çalıştılar.
Vitamin ve mineral yetersizliğinin birçok ülkede yaygın biçimde görüldüğünü belirten UNICEF'in aktardığı verilere göre, bu yetersizler sonucunda yüz milyonlarca kişinin zihinsel gelişimi engelleniyor, ülkelerin IQ düzeyleri düşüyor, bağışıklık sistemleri tümüyle zara görüyor, her yıl bir milyondan fazla çocuk ölüyor, 200 bin kadar ciddi doğum kusuru görülüyor ve yaklaşık 50 bin genç kadın gebelik ve doğum sonrasında yaşamını yitiriyor.
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türkiye Kamu Sen) Ekim ortasında açıkladığı araştırmaya göre Türkiye'de kişi başına ekmek tüketimi 128 kilogram.
Ekmek tüketimi Türkiye'de, yılda ortalama 60 ton Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden iki kattan fazla olmasına rağmen, unun zenginleştirilmesi konusunda atılmış somut bir adım yok ve kamuoyu bu konuda yeterli bilgiye sahip değil.
Timmer: Folik asit ve demir minimumda olması gerekenler
Timmer, unun minimumda demir, folik asit, çinko gibi temel vitamin ve minerallerle takviyesinin çocukların beyinsel ve bedensel gelişimi için çok önemli olduğunu vurguladı.
Folik asitin anne kanındaki bebeklerin sinir sisteminin gelişmesinde önemli olduğunu belirten Timmer, "Anne yeterince folik asit almazsa bebeğin zihinsel sorunları olabiliyor. Folik asit tabletleri var ama kötü olan bir çok hamile kadının haberi yok ve folik asit almıyorlar. Ekmeğe katarak bunu sağlamak önemli bir adım" diye konuştu.
Demir eksikliğinin neden olduğu Anemi'nin Türkiye ve batı ülkelerinde sorun olduğunu ifade eden Timmer, demir eksikliğinin ayrıca yoksullukla da ilgili olduğunu söyledi ve ekledi:
"Ette demir var; fakat birçok insan et yiyemediği için demir alamıyor. Demirin ekmeğe eklenmesi etkin ve kalıcı bir çözüm, çünkü herkes ekmek yiyor."
Türkiye unun zenginleştirilmesini kanun haline getirerek zorunlu kılmalı
Timmer, "Türkiye'de unun zenginleştirilmesi konusunda girişimler var ama politik olarak kabul görmüş değil ve beklenen noktaya gelmedi. Fakat Türkiye hükümeti bu sorunları ciddiye alıyor, yapılan 'Demir gibi Türkiye' kampanyası önemli bir girdi olarak örnek verilebilir" dedi.
Bildiği kadarıyla Türkiye'de sadece bir firmanın yaptığı ekmeklerde zenginleştirilmiş un kullandığını belirten Timmer, un üreticilerinden taleplerinin, bunu standart haline getirmelerini ve minimumda folik asit ve demir eklemeleri olduğunu ifade etti.
Bunu un üreticilerinin tek başına yapamayacaklarını söyleyen Timmer, hükümetin unun zenginleştirilmesini kanun haline getirerek zorunlu kılması gerektiğini söyledi.
Bu konunun kamuoyunda bilinmediğine de dikkat çeken Timmer, Türkiye hükümetinin halkı bilgilendirmesi gerektiğini de belirtti.
Amaç Doğu Avrupa ve Orta Asya üreticileri için ağ oluşturmak
Üreticilerle yaptıkları toplantılarda, zenginleştirme nasıl yapılır ve neden yapılmalıyı konuştuklarını, zenginleştirme yapan ülkelerden gelen katılıcıların da deneyimlerini paylaştıklarını söyledi.
İstanbul'daki toplantıda, Türkiye'nin yanı sıra Azerbaycan, Gürcistan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Ukrayna, Özbekistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Sudan, İran ve Nijerya'dan katılımcıların bulunduğu ifade eden Timmer, toplantının bir değer amacının da Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerindeki üreticiler için ağ oluşturmasını sağlamak olduğunu söyledi.
"Maliyeti ton başına bir doların altında"
Unun zenginleştirilmesinin aslında folik asit ve demir tabletlerinden çok daha ucuz olduğunu, bu alana yatırımın getirisinin maliyetini on kat aştığını belirten Timmer şöyle devam etti:
"Hükümetlerin sağlık alanındaki bu kazanımdan parasal olarak sağlayacakları- bire 40 getiri- zenginleştirmeyi ülkelerin kalkınması bakımından istisnai yatırım durumuna getiriyor. Yetişkinlerde demir yetersizliği o kadar yaygındır ki, bu durumdan en fazla etkilenen ülkelerde ortaya çıkan Gayrı Safi Mili Hasıla (GSMH) kaybı yüzde ikiyi buluyor. Buna karşılık unun zenginleştirilmesiyle sağlanacak azalmanın maliyeti ton başına bir doların altında, kişi başına ise yaklaşık 20 sent."(KÖ/AÖ)